Bugün, laikliğin toplum için yaşamsal öneminin bilincinde olan milyonlarca yurttaşımızın sahip çıktığı laiklik mücadelesi, önüne çıkan her türlü engeli aşarak yoluna devam edecek güçtedir.
Mevcut gerici rejimin ülkemize dayattığı laiklik karşıtı tüm politikalara ve uygulamalara karşı 25 Eylül 2023 tarihinde çoğu sanatçı, gazeteci, akademisyen,eğitimci ve hukukçudan oluşan 90 aydının imzasıyla kurulan ve toplumdan gördüğü yoğun ilgi sayesinde her gün biraz daha büyüyen Laiklik Meclisi önümüzdeki süreçte de bu görevin hakkını vermek için “Laiklikten Vazgeçmiyoruz” demeye ve laiklik mevziinde direnmeye devam edecektir.
Laiklik Meclisi, yerel seçimler sonrasında ortaya çıkan tabloyu da veri alarak, 27.04.2024 tarihinde “Laiklik ihlalleri ve bunlara meşruiyet katan faaliyetler nereden gelirse gelsin kabul edilemez!” başlıklı bir açıklama yayınlamıştır. Açıklamada, siyasi iktidarın laiklik karşıtı uygulamalarına boyun eğilmeyeceği vurgulanırken; ana muhalefet partisinin laikliğin tasfiyesine dönük hamleler karşısındaki kayıtsızlığına ve hatta zaman zaman böylesi süreçlerin parçası olmasına sessiz kalınmayacağı da özellikle belirtilmiştir.
Siyasi iktidarın laikliğe aykırı uygulama ve eylemleri, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bakanlıklar ve resmi kurumlar bünyesinde hız kesmeden devam etmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın laiklik ilkesini kökten ihlal eden Anayasa ve yasalara aykırı girişimleri ve söylemlerinin yanı sıra tarikat ve cemaatlerin yargıda, eğitimde, idari yapıda ve toplumsal yaşamdaki varlıkları da her geçen gün artmaktadir.
Bunların yanı sıra, siyasi iktidarın laikliğin tamamen tasfiyesi anlamına gelecek olan “yeni anayasa” konusundaki girişimleri de yerel seçimlerden sonra hızlanmıştır. Bu çerçevede “yeni anayasa” hamlesinin müzakereye açık olduğu izlenimini veren siyasi yaklaşımlar ve açıklamalar da esasen karşı devrim sürecini meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramamaktadır.
Laiklik Meclisi, yukarıda da belirtildiği gibi, ana muhalefet partisinin uzun zamandır laiklik konusundaki hassasiyetlerini yitirmiş olduğunu; bunun da ötesinde laiklik ilkesini zedeleyen politikaları ile kendi kuruluş ilkelerine aykırı davrandığını tespit etmekte ve bunları aylık olarak yayınladığı laiklik ihaleleri raporlarına yansıtmaktadır.
Bu tespitler ışığında Laiklik Meclisi, karşı devrim süreci ve laiklik ihlalleri konusundaki kaygılarını doğrudan aktarmak amacıyla ana muhalefet partisinin Genel Merkezinden 19.04.2024 tarihinde resmi olarak randevu talebinde bulunmuş; ancak yandaş/trol olup olmadığına hiç bakılmaksızın, kapıyı çalanın içeri buyur edildiği ana muhalefet partisi Genel Merkezinden Laiklik Meclisine bugüne kadar herhangi cevap verilmemiştir.
Bunun yanı sıra; ana muhalefet partisinin “yumuşama ve normalleşme” söylemiyle iktidar ve bileşenleriyle yürüttüğü siyasi faaliyet; laiklik ilkesini yıkarak ilerleyen karşı devrim sürecinden hiç rahatsız olmadıklarını; aksine bu sürece uyum sağlama çabası içinde olduklarını apaçık göstermektedir. Gelinen bu aşamada Laiklik Meclisi açısından, ana muhalefet partisi ile böylesi bir zeminde yüz yüze görüşmenin de artık bir anlamı kalmamıştır.
Bugün, laikliğin toplum için yaşamsal öneminin bilincinde olan milyonlarca yurttaşımızın sahip çıktığı laiklik mücadelesi, önüne çıkan her türlü engeli aşarak yoluna devam edecek güçtedir. Ülkemizin geleceğinde de, laiklik için direnen bu güç söz sahibi olacaktır.
Laiklik Meclisi, 15 Mayıs 2024