Cumhuriyet’in başta laiklik ve bağımsızlık olmak üzere yıllardır aşındırılan kazanımları, 1923’ün 100. yılında yeni anayasayla bu topraklardan tamamen kazınmak istenmektedir. Laiklik Meclisi olarak buna izin vermeyeceğimizi, yeni anayasa aracılığıyla laikliğin tasfiyesine karşı mücadelemizi yükselteceğimizi bir kere daha ifade ediyoruz.
Laiklik Cumhuriyet kazanımıdır, ayaklar altına alınmasına izin vermeyeceğiz!
Eşit ve özgür bir ülke için laik Cumhuriyeti kazanacağız!
Emperyalizme karşı bağımsızlık savaşının sonucunda büyük mücadeleyle kurulan Cumhuriyet’in 100. yılındayız.
Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte ümmet olmaktan halk olmaya, tebaa olmaktan yurttaşlığa geçişte büyük adımlar atıldı, aydınlanma, laiklik, bağımsızlık kazanıldı.
Cumhuriyet, kadınların eşitlik mücadelesi için de köklü bir devrim, büyük bir atılım oldu.
Ancak, 20 küsur yıldır Cumhuriyet’i arızi bir durum olarak gören, ‘’yüz yıllık reklam arası bitiyor’’ diyen, Osmanlı’ya öykünerek karşı devrimden başka bir anlama gelmeyen “Yeni Türkiye” hedefiyle yüzüncü yıl kutlamalarını dahi farklı bahanelerle iptal edebilen bir siyasi iktidar ve destekçileri ile karşı karşıyayız.
100 yıl önce Cumhuriyetle birlikte bağımsızlığı ve yurttaşlığı kazanan Anadolu halkının bütün kazanımları bugün gasp edilmeye çalışılmaktadır. Özellikle yirmi yılı aşkın süredir hızlanan karşı devrim hareketi, Cumhuriyet’in kazanımlarını büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır.
Her geçen gün güçlenen, holdingleşen tarikatlar siyaseti ve devletin bütün kurumlarını işgal ederek toplumun üzerine büyük bir karanlık olarak çökmekte, bir Cumhuriyet kurumu olarak kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı, Anayasa’nın laiklik ilkesini de ayaklar altına alarak Şeyhülislamlık gibi faaliyet yürütmektedir.
Cumhuriyetle birlikte kurulan hukuk birliği parçalanmakta, laik hukuk yerine şer-î hükümler yürürlüğe konmaya çalışılmaktadır.
Cumhuriyetle birlikte laik ve bilimsel eğitim hakkına kavuşan emekçi çocuklarının eğitim hakkı gasp edilmekte; gençlerin barınma hakkı cemaat ve tarikatların elinde yok edilmekte; dernek ve vakıf adı altında faaliyet yürüten tarikatlarla yapılan protokoller çerçevesinde eğitim her geçen gün laiklikten ve bilimsellikten uzaklaşarak “dindar ve kindar nesiller yetiştirmek” üzere gericileşmektedir.
100 yıl önce işgalcilere ve emperyalizme karşı kazanılan zaferden, bugün askeri ve ticari anlaşmalarla ülkemizin madenleri, toprakları, suyu, ormanları dâhil olmak üzere bütün kaynakları emperyalistlerin yağmasına açılmıştır. Türkiye emperyalizmin ve gericiliğin tasallutu altına alınırken, toplum tarikatlar, cemaatler ve dinselleşme aracılığıyla sessiz kalmaya zorlanmakta, baskı altına alınmaktadır. İşte bu yüzden Cumhuriyet’in ve halkın geleceği için laikliğin kazanılması esastır.
Cumhuriyet’in başta laiklik ve bağımsızlık olmak üzere yıllardır aşındırılan kazanımları, 1923’ün 100. yılında yeni anayasayla bu topraklardan tamamen kazınmak istenmektedir. Laiklik Meclisi olarak buna izin vermeyeceğimizi, yeni anayasa aracılığıyla laikliğin tasfiyesine karşı mücadelemizi yükselteceğimizi bir kere daha ifade ediyoruz.
Sırtını emperyalizme, işbirlikçilerine ve gericilere dayayarak Cumhuriyet’in kazanımları silebilecek güce kavuştuğunu düşünen siyasi iktidar ile destekçileri şunu bilmelidir: 100 yıl önce işgale, saltanata ve gericiliğe karşı zafer kazanan, Cumhuriyet’le birlikte kök salan birikim ve irade eşit, özgür bir ülke için laik Cumhuriyeti kazanacak güçtedir!
Cumhuriyet’in kuruluşunu gerçekleştiren iradeyi, bu iradenin öncüleri ile Kurtuluş Savaşı’nı veren halkımızı saygı ve minnetle selamlıyoruz. 100. yılında Cumhuriyet değerlerine saldıranlara karşı bütün yurttaşları laiklik mücadelesine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
100. yılında yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın laiklik!