Laiklik Meclisi İzleme Merkezi olarak laiklik ihlalleri ile ilgili ulaşabildiğimiz verilerin ayrıntılı dökümlerine 135 kapsamlı başlıkta Nisan 2025 Laiklik İhlalleri Raporu’nda yer verdik.
Laiklik Meclisi İzleme Merkezi
"LAİKLİK İHLALLERİ RAPORU, NİSAN 2025" raporunu indirmek için tıklayın.
MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ, MAHKEME KARARLARI VE YARGI
- Laiklik Meclisi üyesi Avukat İsmail Sami Çakmak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “4-6 yaş arası Kuran kursu” açılmasına yönelik tüm bakanlıklarda başlattığı uygulamayı yargıya taşıdı. Konu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan Çakmak, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın genelge yayımlama yetkisinin olmadığını anımsatarak; “Şikayete konu kursların açılması Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş amaç ve ilkelerine, laiklik ilkesine alenen meydan okuma ve dinamitlemedir” dedi. Cumhuriyet Gazetesinden Aytunç Ürkmez’in haberine göre, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdür Vekili Uğur Aybeğ Kini hakkında yapılan suç duyurusunda Av. Çakmak; söz konusu uygulamanın “Anayasayı yok saymak ve ihlal etmek”, “Görevi kötüye kullanmak”, “Devlet Memurları Yasası’na aykırı davranmak” ve “Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ilgili maddelerini ihlal etmek” suçlamalarının işlendiğini belirterek, konuya ilişkin haberlere bu zamana değin bir yalanlama gelmediğini ifade ederek; söz konusu uygulamanın herhangi bir yurttaşın suç duyurusuna gerek kalmadan cumhuriyet başsavcılarının doğrudan “re’sen soruşturma” başlatması gerektiğini vurguladı. Dilekçede Çakmak; “Gereğini yapmayan yetkililer de, görevliler de suç işlemiş olur.” dedi. (8 Nisan)
- Bursa’da Arifhane İlim Derneği adı altında faaliyet gösteren tarikatın lideri Ahmet Şahin Uçar hakkında, kadınlara yönelik cinsel taciz iddialarıyla açılan davanın ikinci duruşmasında ifade veren bir tanık sanığın tüm telefon görüşmelerine şahit olduğunu öne sürdü. Uçar’ın kadınlara söylediği “sevgili gibi olacağız, karı koca gibi olacağız” ifadelerinin tasavvufi bir anlam taşıdığını savundu. (12 Nisan)
- Bursa’da İsmailağa Cemaati’nin yatılı Kuran kursunda, 16 yaşındaki bir çocuğun, 10-12 yaşındaki en az beş çocuğu cinsel istismara maruz bıraktığı, çocuklara “Kimseye anlatmayın, kursumuz kapanır” diyen cemaat mensuplarının korunduğu ortaya çıktı. BirGün Gazetesinden İsmail Arı’nın haberine göre Bursa’nın Osmangazi ilçesinde, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Uluçınar Derneği’ne ait yatılı Kuran kursunda kalan çocuklar, binada tadilat yapılacağı gerekçesiyle geçici olarak Orhaneli ilçesindeki yine İsmailağa Cemaati’ne bağlı Dağımder Derneği’nin Kuran kursuna gönderildi. Ortaokula gitmeleri gerekirken örgün eğitimden koparılan 10-12 yaş aralığındaki en az beş çocuk, 2024’ün Nisan ve Mayıs aylarında, aynı Kuran kursunda kalan ve “ağabey” dedikleri, 16 yaşındaki bir başka çocuğun defalarca cinsel istismarına maruz kaldı. Hazırlanan iddianamede A. isimli çocuğa “Beş kez çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçları yöneltildi. A. isimli çocuğun tutuklu yargılandığı ve Bursa Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada istismarı gizleyen cemaat mensupları ise “tanık” sıfatıyla dinlenirken istismar skandalını gizledikleri ve çocukları örgün eğitimden kopardıkları için yargılanmıyorlar. (21 Nisan)
- Balıkesir Bandırma’da Kayacık Camii Kuran kursunda yaşları 8-10 arasında değişen üçü kız, biri erkek dört çocuğa yönelik cinsel istismar suçu işlediği iddiasıyla Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan imam O.L., savcının ve mahkeme başkanının sanığın cezalandırılması yönündeki taleplerine karşın, mahkeme heyetindeki iki üyenin oyuyla beraat etti. (24 Nisan)
- Cihatçı terör örgütü IŞİD tarafından kaçırılarak derin internette satışa çıkarılan Ezidi kız çocuğu ile ilgili Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına yetki belgeli avukatlar, izleyiciler ve basın alınmadı. Avukatlar, duruşmaya sadece vekaleti olan avukatların alınmasına tepki gösterdi. Gizlilik kararı ve yayın yasağı nedeniyle basına kapalı görülen duruşma 30 Haziran’a ertelendi. (29 Nisan)
SİYASAL İKTİDAR
Cumhurbaşkanlığı ve AKP Hükümeti
- AKP Ankara milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, Mardin’de İlim Yayma Cemiyeti, İHH, Eğitim Bir sen gibi gerici dernek ve vakıflardan oluşan Mardin STK’lar Platformunun Cuma namazı sonrası “Gazze’ye yönelik saldırıları telin” adıyla Şakir Nuhoğlu Camii önünde düzenlediği basın açıklamasına katılarak konuşma yaptı. (4 Nisan)
- Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan “Bizi son 23 yılda karşılaştığımız onca saldırıdan, onca ihanetten, onca kem gözden koruyan, yetimin, öksüzün, düşkünün hayır duasıdır. Şimdiye kadar milletin ve mazlumların duasıyla yol yürüdük. Tüm badireleri onların samimi duasıyla atlattık. Bugün de yola dualarla devam ediyoruz. Buradan, birbirinden anlamlı programla Ramazan-ı Şerifi ve Ramazan Bayramı'nı layığı veçhile değerlendiren rahmet ve bereket iklimini 81 ilimizde adeta bir kardeşlik seferberliğine dönüştüren teşkilatımızın bütün mensuplarını ayrı ayrı tebrik ediyorum.” dedi. Erdoğan konuşmasında “Son üç haftada şahit olduklarımız, 1940'ların Halk Partisi neyse 2025'in Cumhuriyet Halk Partisi'nin de aynı olduğunu bize yeniden hatırlattı. Bunlar hiç değişmedi. Bunlar millî iradenin egemenliğini hiçbir zaman içlerine sindiremedi. Bunlar çok partili demokrasiyi, serbest seçimleri asla kabullenemedi. Bunlar sadece rol yaptı. Takiye yaptı, oyun oynadı, 'mış mış mış' gibi davrandı. Son üç haftada uyguladıkları faşizme, baskıya dayatmalara bakın, ellerine biraz daha güç geçtiğinde neler yapacaklarını artık siz tahayyül edin. Yıllardır dillerine doladıkları mahalle baskısının ne demek olduğunu 19 Mart'tan bu yana bizzat kendileri gösterdiler. Tek parti döneminde büyüklerimizin nasıl bir zihniyetle mücadele ettiğini üç haftada bize örnekleriyle tekrar hatırlattılar. Rabbim milletimizi bunların insafına bırakmasın diyorum.” ifadelerini kullandı. (8 Nisan)
- Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu üyeliğine, katıldığı bir programda “Bizim medeniyetimizde elle yemek yemek var. Elde bir lezzet var, şifa var, ışın var, bir şua var, Allahın bir hikmeti var. Ben mesela hala elle yerim” diyen Ramazan Bingöl Et Lokantası’nın sahibi Ramazan Bingöl atandı. (10 Nisan)
- Menzil Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Kızılay Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan Resmi Gazete kararlarında Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim ve Afet Politikaları Kurulu’na atandı. (10 Nisan)
- Suriye’yi ele geçirerek geçici hükümet kurduğunu ilan eden cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri ve “Suriye Geçiş Süreci Devlet Başkanı” Colani, Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumuna davetli olarak katıldı. Colani, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ve Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ile de ikili görüşmeler yaptı. (12 Nisan)
- Mülkiye müfettişlerinin 2002’de hazırladığı raporda İslamcı terör örgütü İBDA-C üyesi olarak geçen Mehmet Sedat Taktak’ın şirketinin sürekli kamu ihaleleri aldığı ortaya çıktı. Nefes Gazetesinden Nisanur Yıldırım’ın haberine göre Gençlik ve Spor Bakanlığının 29 Ocak 2025’te düzenlediği Edirne’de 2000 kişilik öğrenci yurdu inşaatı yapım ihalesi Taktak’ın Çevre Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne gitti. 6 Mart 2025’te 952 milyon TL’lik sözleşme imzalandı. Çevre Mühendislik’in kamudan aldığı bazı ihaleler şöyle: Çevre Bakanlığı: 4 milyar 504 milyon 795 bin TL. AKP’li Zeytinburnu Belediyesi: 110 milyon 910 bin TL. AKP’li Kâğıthane Belediyesi: 34 milyon 200 bin TL. AKP’li Ümraniye Belediyesi: 105 milyon 400 bin TL. Dönemin AKP’li Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Toplu Konut Anonim Şirketi: 74.9 milyon TL. Çevre Mühendislik İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Taktak, 2000 yılında İBDA-C üyeliği gerekçesiyle yakalanarak bu suçtan mahkûm oldu. Taktak, aynı yıl tahliye edildi. Tahliyesinin ardından İBB iştiraki Boğaziçi Peyzaj İnşaat Müşavirlik Teknik Hizmetler Ağaç Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nde (BİMTAŞ) genel müdür yardımcılığı görevine getirilen Taktak, 2002 yılında mülkiye müfettişlerinin yürüttüğü soruşturma sonrasında İBDA-C üyeliği gerekçesiyle görevinden alındı. Taktak, mülkiye müfettişlerinin 2002’de hazırladığı raporda İBDA-C üyesi olarak geçiyor. (14 Nisan)
- Ankara Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan bazı 15 Temmuz sanık ve hükümlülerin bilgileri dışında AKP Sincan İlçe Teşkilatı’na üye yapıldığı ortaya çıktı. Müyesser Yıldız’ın kişisel internet sitesindeki habere göre, AKP'ye üye yapılan isimler arasında darbe girişiminin 1 numaralı yöneticisi olarak bilinen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk de bulunuyor. 31 Mart yerel seçimlerinde oy kullanamayan Öztürk’ün, 2023’ten bu yana AKP üyesi olduğu belirlendi. Yüksek Seçim Kurulu verilerinde oy kullanma hakkı bulunmayan Öztürk'ün, parti üyeliği sistemine nasıl kaydedildiği hakkında herhangi bir bilgi bulunmuyor. (16 Nisan)
- Uluslararası Yeditepe Bienali'nde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’yü hedef alarak “Özellikle tek parti faşizmi döneminde Batıcı jakobenlerin elinde milletimizin kültür hazinesi ihmal edilmiş, tahkir edilmiş, daha vahimi binlerce yıllık köklü miras reddedilmiştir” dedi. Konuşmasının ardından dua edilen Erdoğan “Biz çiniyle konuşan, hatla anlatan, ebruyla dua eden, tezhiple sabrı resmeden bir milletiz. Bizim sanat felsefemizde Hakk'ın kusursuz eserlerinin izdüşümü, hakikat ışığının yansıması vardır. İşte o hakikat Nur Suresi'nin 35. ayetinde mahfuzdur. 'Allah göklerin ve yerin nurudur.' O nur ki yeryüzünde canlı ve cansız tüm varlıkları aydınlatır. Hakikatin sonsuz ışığı bizim yaşantımıza farklı kırılımlarla farklı tonlarla farklı açılarla düşer. Varlığımıza adeta hulul eder. Sanat eserleri de dâhil yapıp ettiklerimiz, fikir ve eylemlerimiz, hayatı algılayış ve yaşayış biçimimiz işte o nurla teşekkül eder. Üstat Necip Fazıl'ın 'Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış/Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış.' mısralarında ifade ettiği maveranın, ötelerin, marifet ve hakikatin peşinden işte bu imanla koşarız. Bu bakımdan 'Gölge varsa ışık da vardır.' sözü umudu müjdeliyor, mücadeleyi salık veriyor, inanç ve gayreti telkin ediyor. Her gecenin bir sabahı olduğunu, aydınlığın ve inancın küfre mutlaka galip geleceğini işaret ediyor. Merhum Sezai Karakoç'un 'Geceyi onaran bir mimar vardır.' dediği o mimarın hikmetine vasıl olmayı Rabb’im hepinize, hepimize nasip eylesin diyorum. Gelenekle ve milletin değerleriyle kavgalı, faşizan zihniyetin politikaları geride fikrî, ilmî, akademik ve bilimsel açıdan büyük bir enkaz bırakmıştır. Oysa hepimiz biliyoruz ki geleneği olmayanın geleceği de olmaz. Kendi mazisine sırtını dönenin bugünü de yarını da karanlıktır. Biz işte bunun için her fırsatta 'Kökü mazide olan bir atiyiz.' diyoruz. Ana muhalefetin hortlatmaya çalıştığı tek parti faşizmi tarihe karışmıştır. Eski Türkiye'nin kötü bir hatırası olarak da hep öyle kalacaktır.” ifadelerini kullandı. (18 Nisan)
- AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Geçtiğimiz haftalarda ana muhalefet partisinin de kışkırtmasıyla mahalle baskısını mumla aratan bir faşist dalgaya şahitlik ettik. Yıllardır özgürlükten bahsedenler sırf kendilerine destek vermedi diye sanatçılarımızı, sporcularımızı ve gençlerimizi âdeta linç ettiler. Boykot bahanesiyle ülkenin ekonomisine zarar vermeye çalıştılar. Ecdadın emaneti tarihî camilerimize edepsizlik ettiler. Bu ülkede, 1940’larda nasıl bir korku ikliminin hüküm sürdüğünü bizlere birkaç hafta içinde örnekleriyle tekrar hatırlattılar. Kültür-sanat erbabımız başta olmak üzere milletime şunu tekrar söylüyorum: Uğruna ağır bedeller ödediğimiz özgürlüklerimizi kimse bu milletin elinden alamaz. Ana muhalefetin hortlatmaya çalıştığı tek parti faşizmi tarihe karışmıştır, eski Türkiye’nin kötü bir hatırası olarak da hep öyle kalacaktır. Darbenin, cuntanın, yasakların ve baskıların egemen olduğu o karanlık günleri geri getirmeye kimsenin gücü yetmez ve yetmeyecektir.” ifadelerini kullandı. (18 Nisan)
- AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, partisinin MKYK toplantısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde okullarda öğrencilerin başörtüsü takmasını serbest bırakan tüzük değişikliğine karşı tepkilerle ilgili “Bu, hadsizliktir. Önümüzdeki günlerde KKTC’ye bir ziyaret yapacağız. Gerekli mesajları orada vereceğiz. Bunları sıkılamazsan hadlerini bilmiyorlar. Başörtüsü meselesi bizim için bir inanç meselesidir, temel bir haktır.” dedi. (23 Nisan)
- AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan ile AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katıldığı “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi”ndeki 23 Nisan resmi programında yer alan bir çocuk, Kuran’dan Felak ve Nas surelerini okudu. (23 Nisan)
- AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Başakşehir'de oğlu Bilal Erdoğan’ın mütevelli heyeti başkanı olduğu İlim Yayma Cemiyeti 65. Olağan Genel Kuruluna video mesaj gönderdi. Erdoğan mesajda, “Peygamber Efendimizin 'Hayrun Nas Men Yenfeun Nas', yani 'İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır.' emrini kendine rehber edinmiş nice vakıf insanıyla gönüldaşlık yaptık. Burada hepsini saymaya kalksak buna zaman kifayet etmez. Aralarında Emin Saraç Hocaefendi, Raşit Küçük Hocaefendi gibi kıymetli isimlerin de olduğu nice büyüğümüz dünya defterini kapattı, ebedi aleme göç eyledi. Rabb'im hepsinden razı olsun. Ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin. Bu insanların hepsi adlarını milletimizin kalbine yazdırmışlardır. İlim Yayma hikâyesi, Türkiye'nin hikâyesidir, bizim de hikâyemizdir. Cemiyetin kuruluşunda olduğu gibi bizler de ciddi zorluklarla karşılaştık. Hak etmediğimiz itham ve iftiraların muhatabı olduk. Haksızlıklara maruz kaldık. Doğrudan canımıza kasteden kalleş saldırıların hedefi olduk ama inandığımız değerlerden ve hedeflerimizden asla taviz vermedik. 'İman varsa imkân da vardır' inancıyla mücadeleyi hiçbir zaman bırakmadık. Bunda İlim Yayma bünyesinde öğrendiğimiz ve kendimize pusula edindiğimiz hasletlerin tabii ki büyük rolü bulunuyordu. Bakın şunu çok açık ve net ifade etmek isterim; İlim Yayma Cemiyeti, sadece gönüllü teşekkül değildir, aynı zamanda bir gönül hareketidir. Cemiyetin özellikle millete, ümmete ve insanlığa faydalı nesiller yetiştirme misyonu her türlü takdirin üzerindedir. İlim ve irfan hırkasını giyinmiş ufuk sahibi o talebeler, daha sonra bürokrat, siyasetçi, iş adamı, akademisyen olarak ülkemize başarıyla hizmet ettiler. Milletten aldıklarını yine millete vermenin gayretinde oldular. Allah'a hamdolsun İlim Yayma ocağı tütmeye hâlen devam ediyor. Bilhassa ihtiyaç sahibi öğrencilerimizin elinden tutan Cemiyetimiz, bu ülkenin istikbalini nakış nakış işliyor. Bizden devraldığı sancağı çok daha yukarılara taşıyacak dava ve misyon sahibi nesiller yetiştirmek. Rabb'ime sonsuz hamdüsenalar olsun bu konuda çok ümitvarım. Verdiğimiz mücadele, çektiğimiz çile hamdolsun boşa gitmedi ve gitmiyor. Rabb'im bize çok daha güzel günler görmeyi nasip eylesin diyorum.” ifadelerini kullandı. (26 Nisan)
- Göç İdaresi Başkanlığı’nın düzenlediği “Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye'nin Göç Yönetimi Programı”nda konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum. Hatırlayın Kılıçdaroğlu, iktidara gelir gelmez Suriyeli öğrencileri göndereceğini söylemişti. O zaman ben de tam aksini söylemiştim. Asla biz Suriyeli muhacirleri buradan göndermeyeceğiz demiştim. Çünkü bizim bakışımız farklıydı. Biz göçü onların anladığı manada değil, biz göçü Mekke'den Medine'ye hicret olarak telakki etmiştik. Biz buna fırsat vermedik. Burada küçük yavrularımız var onlar bizim yavrularımız. İşte güzellik burada. Gerçekten ensar olmak ne kadar güzel bir şey işte burada. Biz göç meselesine binlerce yıllık tarihimizle kadim bir gözle bakıyorum. Tahtımı, tacımı veririm ama bize sığınan mazlumu asla vermem. Bu söz bizim ecdadımızın sözüdür. Bu söze layık olmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. AKP’li İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da yaptığı konuşmada “Bugün de ülkemiz, yine Zat-ı Devletlerinizin liderliğinde; adaleti, şefkati ve kadim misafirperverlik geleneğini temsil ederek insanlığın ortak vicdanı olmaya devam ediyor. Ecdadımızdan aldığımız mirasla kavurucu güneşin yaktığı bedenler bir çınar serinliği olduk. Yağan yağmurda siper, dondurucu soğukta yürekleri ısıtan birer kardeş olduk. Çünkü Anadolu irfanının mayası ‘Yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü’ diyerek yoğrulmuştur. Tarihi bir döneme de şahitlik ediyoruz. Suriye’de 61 yıllık bir zulüm devri sona erdi. Baas rejiminin enkazı altında ezilen o kadim topraklar, bugün özgürlüğün, umudun ve yeniden doğuşun eşiğinde. Hamdolsun ki Suriye yeniden ayağa kalkıyor. Ve biz, Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli dönüşlerinin gerçekleşmesi için gerekli tüm düzenlemelerimizi hızla yaptık. Zat-ı Devletlerinizin de ifade ettikleri gibi, bu süreci 14 yıllık misafirliğin vakarına, kadim kültürümüzün zarafetine, vicdanımızın berraklığına, yakışır biçimde yürütüyoruz. Tüm bu yenilikler; göç yönetimindeki vizyonumuzu ortaya koymaktadır. İşte tam da bu anlayışla, Türkiye; göç yönetiminde dünyaya model olan bir ülkedir. Bu duygu ve düşüncelerle, bu büyük vizyonun ve Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olan Zat-ı Devletlerinize, şükranlarımı sunuyorum.” dedi. (28 Nisan)
- Oğlu Tayyip Zenbilci’nin TBMM kartlı makam aracında uyuşturucuyla yakalanıp tutuklanmasının ardından geçtiğimiz yıl AKP'den istifa eden Adana Milletvekili Ahmet Zenbilci, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'la Adana’daki Kuran kursu ve caminin açılışında görüldü. Zenbilci, Adana’da Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katıldığı bir Kuran kursu, cami açılışı ve hafızlık merasiminde protokolde yer aldığı törende Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, AKP Adana Milletvekili Abdullah Doğru ve kent protokolü de bulundu. (28 Nisan)
- Cumhurbaşkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen "Türkiye 10. Uluslararası Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması Birinciler Birinciliği Ödül Töreni"ne katılan AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan Taha Suresi'nin 114. ayetini okuyarak başladığı konuşmasında sık sık Kuran ayetlerinden alıntı yaptı. Erdoğan “Çok yakın bir geçmişe kadar dünyaya nizam veren, iyiliğin, adaletin ve erdemin merkezi olan İslam beldeleri bugün ne yazık ki eski gücünde değil. Aramızdaki vahdet, uhuvvet ve muhabbet şuuru üzülerek söylüyorum arzu ettiğimiz seviyelere bir türlü erişemiyor. Aramızdaki bağları güçlendirmemiz, Allah'ın ipine sımsıkı sarılmamız, ruh ve gönül birliğimizi yeni baştan tesis ve tahkim etmemiz şarttır. Bunu başardığımız takdirde Allah'ın izniyle hiçbir güç önümüzde duramayacaktır. Gelinen noktada önümüzde çok fazla alternatif bulunmuyor. Ya aslımıza dönecek, köklerimize sarılacak, bize güç veren asli değerlerimizle aramızdaki duvarları kaldıracağız ya da yapamadıklarımız için nedamet getirmeye devam edeceğiz. Unutmayın, 'Men sabera zafera'. Sefer bizden, zafer Allah'tandır. İnancımız her geçen gün daha da kökleşiyo Unutmayın, iman varsa imkânın da olduğunu gayet iyi biliyoruz. İşte bu salondaki muhteşem ve muazzam atmosfer bunun müjdecisidir. Sabredecek, sabırla Allah'tan yardım dileyecek, hedeflerimizden asla kopmayacağız. İnşallah çok daha güvenli çok daha huzurlu yarınları el birliğiyle adım adım inşa edeceğiz." ifadelerini kullandı. (30 Nisan)
- Hukuk Politikaları Kurulu Toplantısı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplandı. Toplantıya katılan AKP’li Adalet Bakanı Yılmaz Tunç “27 Nisan e-bildirisin üzerinden uzun yıllar geçti. Ama hala hafızalarımızda ve o gün muhtıraya karşı direniş, sonraki darbelerin de önlenmesi noktasında bir başlangıç oldu. Hukuk alanında başta mevzuatımızın tamamının yenilenmesi bu döneme rastladı. Çeyrek asırlık bir dönemde, 80 yıllık artık ihtiyaca cevap vermeyen, günümüz ihtiyacına uygun olmayan kanunları, temel kanunların tamamını yeniledik. Anayasada yapılan değişiklikler de özellikle hukuk devleti ilkesinin tahkimi anlamında çok önemli reformlar. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu hep söylüyoruz. Bu hedeften vazgeçmiş değiliz. Hukuk Politikalar Kurulunun da yeni anayasa hedefiyle ilgili sürekli kamuoyuna yaptığı açıklamaları da biliyoruz. Önümüzdeki süreçte buna daha da yoğunlaşmamız lazım. Tabii ki bu bir uzlaşma gerektirir. Meclis'te milletvekillerinin, partilerin bu konuda uzlaşması lazım.” dedi. Mehmet Uçum da, "Meclisimizin, Terörsüz Türkiye hedefi de gerçekleştikten sonra, Türkiye'ye yeni bir anayasayı geniş tabanlı bir kabulle ve halkın da yüksek onayıyla kazandıracağına çok inanıyoruz. İlk kez tarihimizde bu denli yeni anayasanın herkes tarafından istendiği bir Meclis aritmetiğine ve halkta taleplerin olgunlaştığı bir döneme girmiş durumdayız" ifadelerini kullandı. (30 Nisan)
Mülki İdareciler ve Dış Temsilcilikler
- İzmir’de Torbalı Kaymakamlığı, resmi yazıyla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de dâhil olmak üzere ilçedeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarına “Kamu Personeline Yönelik Evlilik Öncesi Eğitim” konulu bir duyuru gönderdi. Birgün Gazetesinden İlayda Sorku’nun haberine göre söz konusu yazıda şu “2025 yılı Nisan ayı içerisinde ilçemizde görev yapmakta olan bekâr kamu personellerine ‘Evlilik Öncesi Eğitim’ modülü kapsamında ‘Eş Seçimi’ konulu eğitim verilmesi planlanmıştır. Personellerin bilgilerinin listeye işlenerek en geç 14 Nisan 2025 tarihi saat 12.00’ye kadar Müdürlüğümüz Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Birimine EBYS’den gönderilmesi hususunda gereğini bilgilerinize rica ederim.” ifadeleri yer aldı. (10 Nisan)
- Suriye’yi ele geçirerek geçici hükümet kurduğunu ilan eden cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri ve “Suriye Geçiş Süreci Devlet Başkanı” Colani, Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumuna davetli olarak katıldı. Suriye'de Alevilere yönelik saldırılar devam ederken Antalya Valiliği, Colani’nin protesto edilmesine karşı dört gün boyunca kent genelinde eylem yasağı kararı aldı. (11 Nisan)
- İstanbul Valisi Davut Gül ile Fatih Kaymakamı Cafer Sarılı İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde hafızlığını tamamlayan 57 öğrenci için Ayasofya camisinde düzenlenen icazet törenine katılarak konuşma yaptı. Kuran tilavetiyle başlayan programda konuşan Gül “İnancımızın, gelenimizin önemli bilgilerinin değeri olan hafızlığı yaşatan başta hocalarımız olmak üzere annelerimize, babalarımıza, kıymetli öğrencilerimize, destek verenlere ayrı saygılarımı iletiyor, teşekkür ediyorum. Hepinizden Allah razı olsun. İnşallah İstanbul'un her bir alanında, Diyanet İşleri Başkanlığımızın işbirliğinde bu tür güzel anları görmeye devam edeceğiz.” dedi. Programa Gül’ün yanı sıra Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Fatih Çepni, Fatih Kaymakamı Cafer Sarılı, AKP’li Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan ile ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Abdullah Ceylan, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün, Ensar Vakfı Başkanı Şener Ağaç, İlim Yayma Vakfı Müdürü İdris Tankut Küsmezer, İSTİMDER Başkanı Habip Bozkurt, Fatih Eğitim Bilim Vakfı Başkanı M. Kâmil Berse katıldı. Katılımın hbaeri Valiliğin resmi sosyal medya hesabında paylaşıldı. (20 Nisan)
- Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye kayyumu Tuncay Akkoyun Mardin Müftülüğü tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğünde düzenlenen “hafızlık icazet törenine” katıldı. Konuşmasında Diyanet İşleri Başkanlığının bu alandaki çalışmalarına destek sunduklarını anlatan Akkoyun, “Hafızlık eğitimini tamamlayanlar, Kur'an eğitimine büyük destekler sağlayacak. İşte bizim geleceğimiz, ülkemizin ve şehrimizin geleceği bu kardeşlerimiz. İnşallah her zaman hakkı, hakikati haykıracak ve Allah kelamını öğretecekler. Gerçekten gurur verici bir sahnedeyiz şu anda. Her zaman kardeşlerimizin, hafızlarımızın yanındayız. Kur'an kurslarımıza desteğe devam edeceğiz. Bu salonun gördüğü en büyük katılım bu olsa gerek, şu anda 1500'e yakın misafir var salonda. Hepinize teşekkür ediyorum.” dedi. 128 kişinin icazet törenine ayrıca, Artuklu Kaymakamı Muhammet Öztabak, 70. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Yaşar Dener, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tahsin Saruhan, İl Emniyet Müdürü Cebrail Buğday, İl Milli Eğitim Müdürü Ali Eyyüpkoca katıldı. (20 Nisan)
- Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Adana İl Müftülüğü tarafından düzenlenen “Hafızlık İcazet Törenine” katılarak konuşma yaptı. Köşger konuşmasında, “gönülleri ilahi kelamın nuruyla aydınlatan "Kur’an Ziyafeti ve İcazet Programı"nın, mânevî yenilenmenin en güzel vesilelerinden biri olduğunu” söyleyerek “sabırla, azimle ve ihlasla Kur’an’ı baştan sona hıfzederek hafızlık belgesini almaya hak kazanan 475 evladımızı tebrik ederim” dedi. (25 Nisan)
- İstanbul Valisi Davut Gül, Başakşehir Kaymakamı Cemil Özgür Öneği, AKP’li Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Mücahit Yentür, AKP’li eski maliye Bakanı Nurettin Nebati ile birlikte AKP’li Başakşehir Belediyesi’nin Mehmet Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi Kampüsü içinde yer alan kültür merkezinde AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın mütevelli heyeti başkanı olduğu İlim Yayma Cemiyetinin 65. Olağan genel Kuruluna katılarak konuşma yaptı. (26 Nisan)
TRT ve RTÜK
- TRT Haber’in sosyal medya hesabında Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu fotoğraflarını paylaştı. Paylaşımlar arasında Suriye’yi ele geçirerek geçici hükümet kurduğunu ilan eden cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri ve “Suriye Geçiş Süreci Devlet Başkanı” Colani ve Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ile AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan ile AKP’li Dışişleri Bakanı’nın fotoğrafı “Antalya’da keyifli sohbet” başlığıyla yer aldı. (11 Nisan)
- RTÜK siyasi iktidarı eleştiren yayınlar yapan basın kuruluşularına dönük cezaları ile RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in tehdit içeren ifadelerinin ardından oluşan tepkiler karşısında sosyal medya hesabını yorumlara kapatan Şahin siyasi iktidar yanlısı Sabah’ta katıldığı programda “Yorumları kapatmamın nedeni, hakaret edenler davalarla uğraşmasınlar diyeydi. Şimdi açtım ve sonuna kadar gideceğim umrumda değil. Hukukun, şeriatın kestiği parmak acımaz.” ifadelerini kullandı. (18 Nisan)
Milli Eğitim Bakanlığı
- Diyanet İşleri Başkanlığı, ÇEDES Projesi kapsamında, Antalya, Hatay, Mersin, Kayseri ve Manisa’da eş zamanlı olarak Gençlik Kampları düzenledi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinde yapılan haberde “Bu kamplar, gençlerin milli ve manevi değerlerle buluşmasını sağlamak, çevreye duyarlılık bilincini geliştirmek ve sosyal dayanışmayı artırmak amacıyla düzenlendi. Kamplara 900 lise öğrencisi katılım sağlarken, 40 Manevi Danışman ve İzci Lideri de gençlere rehberlik etti. İl ve ilçe temsilcisi konumundaki öğrenciler, dört gün süren kamplarda çeşitli etkinliklerle hem eğlendi hem de değer temelli eğitimler aldı. Kamp programları kapsamında “Maneviyat İstasyonları" aracılığıyla öğrencilere manevi değerler üzerine sohbetler düzenlendi. Ayrıca izcilik faaliyetleri, geleneksel sokak oyunları, yaratıcı atölye çalışmaları ve çeşitli sportif etkinliklerle gençlerin fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimlerine katkı sağlandı.” ifadeleri yer alırken, yayınlanan fotoğraflarda kampların haremlik-selamlık olarak düzenlendiği görüldü. (7 Nisan)
- Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı Peygamber Sevdalıları tarafından “O'nu Oku O'nu Yaşa” adıyla düzenlenen düzenlenen Siyer Yarışması'nda Elazığ'ın Kovancılar ilçesinde vakfın ilçe başkanı Mesut Güneş, ilçede dereceye giren 15 öğrencinin okullarına giderek okul yönetimleri ve öğretmenlerle birlikte öğrencilere ödül dağıttı. Güneş, "Bu katılım, başarıyı da beraberinde getirdi. 15 öğrencimiz dereceye girdi. Biz de dereceye giren öğrencilere ödüllerini vermek için okullarına gelerek okul yönetimi ve öğretmenlerimizle birlikte takdim ettik." dedi. (9 Nisan)
- Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve İbn Haldun Üniversitesi ile birlikte “Rehberim Peygamberim Hadis Yarışması” düzenledi. Türkiye’de eğitim gören Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin de katıldığı yarışmanın ödül töreni İbn Haldun Üniversitesi Medya ve Etkinlik Merkezi’nde yapıldı. Törende konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu ve İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan “Eğitim fakültemiz, oradaki hocalarımız imam hatipleri dünyaya tanıtmakta, imam hatiplerle ilgili faaliyet yapmakta aktif olsunlar istiyoruz.” dedi. ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan da “Nasıl ki Medine’de Peygamber Efendimizin ashabı dört bir yana yayıldı, bugün de dünyanın dört bir yanından 21. yüzyılın sahabelerinin Türkiye’ye geldiğini düşünüyoruz. İnşallah dünyaya yayılacağız” ifadelerini kullandı. Programa katılarak konuşmasında “Hadisi şerifler istikametimizi de dosdoğru ve hak üzere kılacaktır” diyerek Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde de bu konuyu önemsediklerini söyleyen Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Ökten “Müfredatımız kapsamında hadislerin öğretimi bireysel ve toplumsal inkişafımız açısından önemlidir. Öğrencilerimiz hadisleri öğrenerek medeniyetimizin kökleriyle de bağlantı kurmaktadırlar. Bu vesileyle gençlerimize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Asım Alkan da “Sizler dünyanın dört bir yanından gelerek Peygamber Efendimizin evrensel mesajını temsil ediyor, ahlakınızı onun ahlakıyla güzelleştiriyorsunuz” dedi. Malezya Yükseköğretim Bakanı Zambry Abdul Kadir’in de katıldığı törende konuşan İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Atilla Arkan da “Siz Peygamber Efendimizin hadislerini ezberlediniz, hayatınıza uygulamak için de çaba sarf edeceksiniz. Onları diğer arkadaşlarınıza aktarmanız da çok önemli” dedi. Kuran tilavetiyle başlayan programda birinciye tam altın, ikinciye üç çeyrek altın, üçüncüye yarım altın, 4 ve 10 arasındaki öğrencilere çeyrek altın verilirken 11-20 arasındaki derecelere de 2.500 TL para ödülü, dereceye giren öğrencilerin danışman öğretmenlerine çeyrek altın verildi. (10 Nisan)
- Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı “Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme” sonuçları açıklandı. İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin birçok kentinde bulunan köklü liselerde çok sayıda öğretmen “siyasi kadrolaşma” hedefiyle kadro dışında bırakıldı. (11 Nisan)
- İstanbul Üsküdar’da hafızlıklarını tamamlayan İmam Hatipli 46 öğrenci için icazet töreni düzenlendi. Büyük Çamlıca Camii 1071 Kongre Merkezi’nde Kuran tilavetiyle başlayan programa Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın katıldı. Programda konuşan Bakan Yardımcısı Yılmaz, “Kur’an-ı Kerim’i ezberlemek sadece bir bilgi kazanımı değil, aynı zamanda bir hayat nizamını kuşanmaktır” dedi. (13 Nisan)
- Ankara Mamak Çağrıbey Anadolu Lisesi'nde öğretmenlerinin sürgün edilmesine karşı eylem yapan öğrencileri tehdit eden İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Yıldız’ın, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın Ankara Lise Koordinatörü olduğu ortaya çıktı. (14 Nisan)
- Uluslararası Müslüman Topluluklarla Dayanışma Vakfı’nın (MÜSDAV) Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile ortaklaşa yürüttüğü “Çelebi Programı” kapsamında bu yıl ilki düzenlenen Çelebi Sempozyumu, “Ümmet Olmak ve Gençlik” adı altında İstanbul’da İslam Araştırmaları Merkezi’nde yapıldı. Kuran tilavetiyle başlayan programda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Özkan, imam hatip gençliğinin yalnızca yerel ölçekte değil, küresel düzeyde de söz sahibi olabilecek bir potansiyele sahip olduğunu, gençlerin bilgiyle donanmış, değerleriyle barışık ve evrensel sorumluluk bilinciyle hareket eden bireyler olarak ümmetin geleceğinde önemli roller üstleneceğini söyledi. Program, katılımcılara sertifikaların takdim edildiği kapanış oturumu ile sona erdi. Programla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde “Sempozyum, Çelebi Programı'nın hem öğrenci gelişimine hem de ümmet bilinciyle yeni nesillerin inşasına yönelik etkili ve nitelikli bir adım olarak kayıtlara geçti.” ifadeleri yer aldı. (14 Nisan)
- Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı “Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme” ile Türkiye'nin birçok kentinde bulunan köklü liselerde çok sayıda öğretmen “siyasi kadrolaşma” hedefiyle kadro dışında bırakılırken, Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde başöğretmen ve fizik öğretmeni olan siyasi iktidara yakın, gerici Yeni Akit yazarı Alparslan Aydar’ın görev süresi dolmasına rağmen görevden alınmadığı ortaya çıktı. Sosyal medya hesabında İHH, Vahdet İnsani Yardım Derneği gibi gerici vakıf ve derneklerin yanı sıra laiklik ve cumhuriyet düşmanı Nurettin Yıldız’ın paylaşımlarına yer veren Aydar’ın Yeni Akit’te 2017-2021 yılları arasında yazdığı yazıları haberleştiren Cumhuriyet gazetesinden Aytunç Ürkmez de “İstanbul Sözleşmesi”, “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” gibi yasal düzenlemelere ilişkin; “Bu topraklarda hiç kimse bu güne kadar sonuçları itibariyle aile kurumunu böylesine tehdit eden uygulamalara imza atmamıştır” ifadelerini kullandığını ortaya çıkardı. Haberde Aydar’ın başka bir yazısında ise “Türk Medeni Kanunu”nda 2002’de yapılan değişiklikle “Aile reisi kocadır” hükmünün kaldırılıp, “Evlilik birliğini eşler beraber yönetirler” hükmünün getirilmesini, 2012’de yürürlüğe giren “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”nu ile nafaka uygulamasının “medeniyet kodlarımıza” uygun olmadığını savunduğu belirtildi. (14 Nisan)
- AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yüksek lisans ve doktora tezlerinin danışmanının Gülen cemaatine ait olduğu bilinen Zaman gazetesinin köşe yazarı ülkücü ve gerici Mümtazer Türköne olduğu ortaya çıktı. (14 Nisan)
- AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ülkü Ocakları ile MEB arasında imzalanan protokole ilişkin CHP Gaziantep milletvekili Hasan Öztürkmen'in soru önergesine verdiği yanıtta, protokollerin öğrencilerin akademik, kültürel, sanatsal ve sosyal gelişimlerini katkı sağladığını savundu. ANKA haber ajansının haberine göre Öztürkmen'in soru önergesine yanıt veren Tekin, “Halihazırda Bakanlığımız merkez teşkilatı birimlerince imzalanmış 726, taşra teşkilatı birimlerince imzalanmış 1745 protokol yürürlüktedir. Bu protokoller aracılığıyla öğrencilerimizin akademik başarılarının yanı sıra sosyal, kültürel ve sanatsal gelişimlerine katkı sağlanmaktadır. Soru önergesine konu vakıf ile imzalanan protokol, yaygın eğitim faaliyetlerini içermekte ve tüm illeri kapsamaktadır” ifadelerini kullandı. Tekin'in verdiği yanıtı değerlendiren Öztürkmen, “Sorularıma 6 Mart 2024 günü Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'den gelen yanıtta itiraf niteliğindeki açıklamalar yer alıyor. Yanıta göre, Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatı üzerinden 726, Taşra Teşkilatları üzerinden 1.745 protokol yürütüyor. Yani Milli Eğitim Bakanlığı vakıf, dernek ve çeşitli kuruluşlarla toplam 2.471 protokol imzalamış. MHP'nin gençlik örgütü Ülkü Ocakları ile imzalanan protokol bunlardan yalnızca biri. Üstelik Bakan Tekin, Ülkü Ocakları ile imzalanan protokolün yaygın eğitim faaliyetlerini kapsadığını ve tüm illerde yürütüldüğünü itiraf ediyor. Ülkü Ocakları, Milli Eğitim'in protokol imzaladığı 2.471 kuruluştan yalnızca biri. Peki kalan 2.470 vakıf ve dernek hangileri?” dedi. (14 Nisan)
- Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda lise ve üniversite öğrencilerine dönük “umre ödüllü bilgi yarışması” düzenledi. (14 Nisan)
- Proje Okul öğretmenlerinin görev yerlerinin değiştirilmesiyle birlikte liselerde sadece öğretmenleri için değil, kendilerine yönelik baskıyı da protesto eden öğrencilerin eylemleri sürerken, İstanbul Şehremini Anadolu Lisesi’nde müdür olan Vedat Yüksel’in siyasi geçmişi ve sosyal medya paylaşımları öğrenciler arasında tepkiye neden oldu. Cumhuriyet Gazetesinden Ufuk Sepetci’nin haberine göre Yüksel’in HÜDA PAR ve İnsani Yardım Vakfı’yla (İHH) yakın ilişki içinde olduğu, bir paylaşımında ise “Kendini kurucu irade olarak tanımlayan jakoben Kemalistler hiçbir zaman normalleşmedi. Bu anlayış devam ettiği sürece kimse normalleşmeden bahsetmesin” ifadelerini kullandığı görüldü. Öğrencileri tek tek tehdit ettiği öne sürülen Yüksel'in 2015'te canice katledilen Özgecan Aslan hakkında yaptığı bir paylaşımda ise “Keşke başın açık olmasaydı doya doya rahmet okusaydık” ifadeleri yer alıyor. (16 Nisan)
- Proje Okul öğretmenlerinin görev yerlerinin değiştirilmesiyle birlikte liselerde sadece öğretmenleri için değil, kendilerine yönelik baskıyı da protesto eden öğrencilerin eylemleri sürerken, İstanbul Beşiktaş Anadolu Lisesi'nde de protestoların ardından gerginlik tırmandı. Müdür yardımcısı Barış Arslan’ın bir öğrenciye, “Bu okul sana acıdığı için sen hâlâ bu okuldasın, sokakta kalma diye biliyorsun değil mi?” dediği video sosyal medyada tepkilere neden olurken Cumhuriyet Gazetesinden Ufuk Sepetci’nin haberine göre Arslan’ın İnsani Yardım Vakfı’na (İHH) yakınlığı sosyal medyadaki paylaşımlarından ortaya çıktı. (16 Nisan)
- Proje Okul öğretmenlerinin görev yerlerinin değiştirilmesine ve kendilerine yönelik baskıyı protesto eden öğrencilerin eylemleri sırasında İstanbul Küçükçekmece Gazi Anadolu Lisesi'nde eyleme katılan bir öğrenciyi darp eden biyoloji öğretmeni Erdinç Çakıroğlu'nun paylaştığı gönderiler ortaya çıktı. Paylaşımlarda “Sizin nefretinizden büyük sevgimiz var. Çatlayın kamalın itleri #HepimizMısırlıoğluyuz” ile “Mini etekli kız öğrencilerimi görünce bir gün kendimi tutamayacağım diye çok korkuyorum. Biz de erkeğiz yani” ifadelerinin yer aldığı görüldü. (17 Nisan)
- Ankara’da 1905 yılında açılan ve 120 yıllık tescilli kültürel tarihi binaya sahip Ulus Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binasının Milli Eğitim Akademisi, Yunus Emre Enstitüsü veya TÜGVA’ya verilebileceği iddiaları ortaya çıktı. Cumhuriyet Gazetesinden Taylan Gülkanat’ın haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı, Ulus Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin “Fiziki mekanlarının hacimsel olarak yetersizliği nedeniyle teknolojinin gerektirdiği makina parkını yenilenemediği, ilçede diğer mesleki ve teknik Anadolu liselerinin okul bünyesinde meslek alanlarının mevcut olduğu ve bu okullarda yeterli kontenjan bulunduğu” gerekçesiyle kademeli olarak kapatılmasını istedi. Buna karşın okulda çalışanlar son 4 yılda okula demirbaş alımları ve fiziki mekanlarının iyileştirilmesi amacıyla milyonlarca para harcandığını belirtti. Ankara Altındağ ilçesinde Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavıyla Elektrik-Elektronik Teknolojileri alanında öğrenci alan tek okul olma özelliğini taşıyan okul binasının; eğitim emekçilerinin “iktidara yakın memur yetiştirme projesi” olarak gördüğü ve eğitim fakültelerinin işlevsizleştirilmesine yol açacak olan olan Milli Eğitim Akademisi, Yunus Emre Vakfı’na bağlı olan ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelen Yunus Emre Enstitüsü veya iktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye Gençlik Vakfı’ndan (TÜGVA) birisine verilebileceği konuşuluyor. (18 Nisan)
- AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan'ın 10 bini Milli Eğitim Akademisi olmak üzere toplam 25 bin öğretmen ataması yapılacağını açıklamasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen atamalarında ilk 3 branş sırasıyla 4 bin 378 kontenjanla sınıf öğretmenliği, 3 bin 87 kontenjanla özel eğitim öğretmenliği, bin 802 kontenjanla din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği oldu. Sıralamada fen bilimleri ise 27 biyoloji öğretmeni, 61 fizik öğretmeni, 117 matematik öğretmeni, 267 fen bilimleri öğretmeni ile en altta yer aldı. (18 Nisan)
- Mustafa Kemal Atatürk'e ve Anayasa'ya yönelik yaptığı skandal paylaşımları ile tepki çeken Şehit Celal Güngör İlkokulu Müdürü Özkan Yıldırım Karaman hakkında verilen ceza iptal edildi. Karaman kademe durdurma ve yöneticilikten alma cezasına çarptırılmıştı. (20 Nisan)
- İzmir Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde düzenlediği, siyasi iktidar ile gerici çevreler tarafından Necip Fazıl Kısakürek’in “gençliğe hitabesi” olarak adlandırılan “Zaman bendedir ve mekan bana emanettir” başlıklı etkinlikte HÜDA PAR bayrağı açıldı. AKP Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi'nin de katıldığı etkinlikte bir kişi HÜDA PAR bayrağı açtı. (21 Nisan)
- AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın Bursa şubesinin liselerde “yaz tahtaya” başlığı ile etkinlik düzenlediği ortaya çıktı. Cumhuriyet Gazetesinden Çağdaş Bayraktar’ın haberine göre öğrencilere katılmaları için baskı yapılan etkinlik kapsamında Bursa Anadolu Lisesi’nde de Din Kültürü öğretmeni B. E. üzerinden TÜGVA ile tanıştırıldığı iddia edilen öğrenciler sınıflarındaki tahtaya dini sözler yazdı ve bu sözlerle beraber öğrencilerin fotoğrafları paylaşıldı. TÜGVA’nın Bursa şubesi tarafından paylaşılan görsellerde “Kör dünyanın göbeğine hak yol İslam yazacağız”, “Fetihlerde bayram yapardık, İslam bir sevinçti, kaplardı içimizi”, “Kıyasıya bir savaştı bu; Haç ile Hilal’in, Batı ile Doğu’nun, iman ile inkarın savaşı” cümlelerinin tahtalara öğrenciler tarafından yazdırıldığı görüldü. (22 Nisan)
- İstanbul Başakşehir’de bulunan TOKİ Kayaşehir Mevlana İlkokulu’nda İkbal Betül Armağan isimli kişi ÇEDES kapsamında düzenlenen "adap eğitimleri" adı altındaki etkinlikte öğrencilere “doğru oturmak nasıl olur gösteriyorum. Sandalyeye sürtünmeden oturun. Sürtünerek arkaya yaslanmak, böyle bir şey yok" dedi. (22 Nisan)
- İmam hatip liseleri ve imam hatip okulları arası, “Genç Bilaller Ezanı Güzel Okuma Yarışması” Türkiye finali, Milli Eğitim Bakanlığı Din Eğitimi Genel Müdürlüğü tarafından Mardin’in Artuklu ilçesinde düzenlendi. Mardin İl Milli Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda Said Nursi Anadolu İmam Hatip Lisesi koordinatörlüğünde düzenlenen törende konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Ali Eyüpkoca “Bugün burada yüreklerimizi titreten, gönüllerimize huzur veren bir çağrının en güzel yankılarını duymak üzere toplandık. Ezan, yeryüzündeki en kutsal seslerden biridir. Sadece bir çağrı değil, o manevi bir davettir. İnsan ruhunun huzura erdiği kalbinin selam bulduğu bir anıdır. Bu kutsal çağrıyı en güzel şekilde seslendirmek için bir araya gelen genç kardeşlerimiz hepimize bu duyguyu en derin şekilde hissettireceklerdir inşallah. Ezan, yalnızca bir ses değil, gökyüzüne yükselen bir yakarıştır. Her bir Allahu Ekber sedası, kâinatın büyüklüğünü ve Allah’ın yüceliğini haykırır. Bu ses, sadece minarelerden yükselmez, aynı zamanda gönüllerimize dokunur, ruhlarımızı arındırır ve bizi ilahi huzura davet eder ezan zamanın ötesine geçen bir çağrıdır. Geçmişin izlerini bugüne taşır. Bugünden geleceğe bir köprü kurar. Bu köprü, insanın yaradan a olan özlemini, kulluğun en saf halini ve teslimiyetin enderin ifadesini taşır. Ezan okunduğunda şehirler susar, kalpler bir olur, insanlar aynı kıbleye yönelir. Bu yöneliş sadece bir ibadet değil, aynı zamanda kardeşlik, dayanışma ve birlik ruhunun en güzel tezahürüdür. Ezan bir milletin kimliğidir. Tarihi boyunca nice zorluklara, nice engellemelere rağmen bu topraklarda ezan sesi hiç dinmedi, susmadı. Yankılanmaya da devam edecektir. O ses aynı zamanda özgürlüğümüzün, inancımızın en güçlü nişanesidir.” dedi. Programa ayrıca, Vali Yardımcısı Büşra Uçar Koyun, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Özkan ve öğretmenler katıldı. (24 Nisan)
- Diyarbakır Yenişehir ilçesinde bulunan Öğretmenevi konferans salonunda, Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) tarafından “Çocuk eğitiminde ailenin rolü” başlıklı seminer düzenlendi. Çocuklara Kuran tilaveti ve dualar okutulan programda İDEV Genel Başkan Yardımcısı Davut Yazgil “Bizler Kur'an ve sünnet çizgisinde bir müfredat arıyorduk. Bu vesile ile bu bizim için bir öncülük oldu ve bir AR-GE çalışması yaptık. Eğitimci arkadaşlardan Kur'an ve sünnet çizgisinde 4-6 yaş eğitimi ile ilgili bir müfredatın hazırlanmasını talep ettik. Bir komisyon olarak müfredatımızı oluşturmaya başladık. 4-6 yaş grubuyla ilgili hatta biz bu yaş kategorisini 3 yaşa kadar indirdik ve bir müfredat oluşturduk. Tamamen Kur'an-ı Kerim ve sünnet çizgisinde, oyunundan eğlencesine kadar… 3-6 yaş grubundaki çocuk bu yaşta neyi görüyorsa onu uygular. O yüzden bu yaş, çok önemli bir yaş. 3-6 yaş eğitimi ile ilgili evde bir program başlatıldığında o ev bir okula dönüşmüş olur.” dedi. Bir diğer konuşmacı olan Abuzer Dalga, “Kur'an'a göre anne-baba; yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından kendisini ve ailesini kurtaran kişidir. Hadise göre ise, hakkı tam manasıyla ödenemeyen bir hazinedir. Sistemli bir İslami eğitim özellikle erken çocuklukta zorunluluk haline gelmiştir. Çocukların ilk çocukluk döneminde Allah ile kurdukları ilişkiler, bütün hayatlarını etkileyebilmektedir. Bu dönem İslami açıdan da kritik dönemdir.” ifadelerini kullandı. Ankara Üniversitesi Eğitim Blimleri Fakültesinden doktora almış olan Dalga, Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Zihinsel Engelliler Eğitimi Anabilim Dalında görev yapıyor. İDEV’in Öğretmenevi’ndeki programında ayrıca çocuklara “Selahaddin Oldum” ilahisiyle gösteri yaptırıldı, dualar okutuldu. (26 Nisan)
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
- İstanbul Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, tarafından “Sosyal Hizmetlerde Verilen Hizmetin Manevi Boyutu" adıyla düzenlenen söyleşiye Müslüman Kardeşler (İhvan) ile bağlantılı olduğu bilinen Siyer Vakfı Kurucusu, Muhammed Emin Yıldırım konuşmacı olarak katıldı. (9 Nisan)
- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, "2025 Aile Yılı’nda kavuşmalara destek oluyoruz." mesajını paylaştı. Yapılan açıklamada, “ailece yola çıkmanın daha avantajlı olduğu” belirtildi. Uçak, tren ve otobüs seyahatlerinde yüzde 15’ten yüzde 50’ye varan indirim sağlandığı kaydedildi. Buna göre, aynı aileden en az 3, en fazla 9 kişiye uçak seyahatlerinde yüzde 15 indirim uygulanıyor. Trenlerde ise ailelere yüzde 15, yeni evlenenlere yüzde 50 indirim yapılıyor. Otobüs firmaları da an az 2, en fazla 4 kişilik ailelere yüzde 40'a varan indirim sağlıyor. (15 Nisan)
- Sosyal medyada yapılan bir anaokulundan olduğu belli olduğu bir paylaşımda, görevli bir kişinin çocuklara savaş, bomba, boykot ve dini içerikte Filistin temalı tekerleme ezberlettirdiği görüntüler ortaya çıktı. (17 Nisan)
- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, çocuk Kuran kursları için yaptığı destek ödemesi hesaplandı. Bakanlık, “laikliğe aykırılık” gerekçesiyle yargıya da taşınan 4-6 Yaş Kur’an Kursu Desteği Programı kapsamında 2023 ve 2024 yıllarında Kuran kursuna giden 135 bin 406 çocuk için 92,1 milyon TL ödeme yaptı. Birgün Gazetesinden Mustafa Bildircin’in haberine göre tüm itirazlara ve devam eden yargı sürecine karşın Diyanet ile Bakanlık, protokolü işletmeye devam etti. Bakanlık'ın, 17 Ocak 2023'te imzalanan protokol kapsamında 2 sene önce Diyanet'e 50 milyon 789 bin 850 TL aktardığı öğrenildi. Bakanlık, protokol kapsamında 2024'te de para aktarmayı sürdürdü. Aile Bakanlığı’nın, geçen sene Diyanet’e 4-6 Yaş Kuran Kursları için aktardığı kaynak ise 41 milyon 367 bin 150 TL oldu. Protokol kapsamında 2023 ve 2024 yıllarında Diyanet’e aktarılan toplam kaynak ise kayıtlara, 92 milyon 157 bin TL olarak geçti. Toplam 92,1 milyon TL’lik kaynağın 135 bin 406 çocuk için kullanıldığı bildirildi. (27 Nisan)
Sağlık Bakanlığı
- Siyasi iktidara yakın Türkiye Gazetesi’nde yer alan habere göre, Sağlık Bakanlığı sezaryen doğumu yasakladı. Resmî Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelikle tıp merkezleri, poliklinikler, muayenehaneler ve tüm özel sağlık kuruluşlarındaki sağlık hizmetleri konusunda ayrıntılı düzenlemelere gidildi. Yeni düzenleme ile tıp merkezinde planlı sezaryen yapılamayacak. Normal doğum yaptırılmak istenmesi hâlinde doğum ünitesi yapılması mecburi olacak. Ameliyathanesi bulunmayan tıp merkezinde doğum ünitesi kurulmasına izin verilmeyecek. (20 Nisan)
- Gazeteci Murat Ağırel Cumhuriyet Gazetesindeki köşe yazısında ve Onlar Youtobe Kanalında başhekimi Dursun Topal’ın Menzil tarikatı şeyhiyle fotoğrafları bilinen Bursa Şehir Hastanesi’nde 400 milyon TL’lik yolsuzluk iddiasını ele aldı. (23 Nisan)
- Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, Kestel Beş Nolu, Vani Mehmet Mahallesi Aile Sağlığı Merkezi’ndeki görevli doktorun bir öğrenciye, verdiği raporda Cumhuriyet süşmanı Said Nursi'nin sözlerine yer verdiği ortaya çıktı. Söz konusu doktorun birden fazla raporda Nursi'nin sözlerine verdiği anlaşıldı. (24 Nisan)
- AKP’li Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, HaberTürk’te katıldığı bir programda aile kavramının temelinde çocuk olduğunu öne sürerek “Aile yapısının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir toplumun temelini aile oluşturur. Eğer çocuğunuz yoksa sadece karı koca oluyorsunuz, aile olamıyorsunuz. Allah rızası için çalışıyorum. Bu millete bu ülkeme nasıl hizmet edebilirim? Bu toplumun makullere ve doğrulara ihtiyacı var. Çocuk, kardeş çok önemli bir şey. İnsanlar çalışıyorsa genelde 1 çocuk oluyor. Ancak kardeş olmak, ailenin temel taşıdır. Biz de iki kardeşiz.” dedi. (25 Nisan)
- “Biz tesettürlü doktorlar” temalı video çeken kadın, “Başörtümüzde iğne olmadığında ameliyat maskeleri ipli olursa çok mutlu oluyoruz. Scrub’ımız uzun diktirebiliyoruz. Iccık pahalı ama cennet de ucuz değil. Biz tesettürlü doktorlar steril olacaksak cerrahi el yıkama yaptığımızda kolumuzu dirsek üstüne kadar sıyırmamız gerekiyo. Bunun hassasiyet için boş bir an kolaçan ediyoruz ki bu zor oluyo. Bi de bu zaruri durumdan arkadaş desteğiyle maksimum iç rahatlığıyla ayrılmaya çalışıyoruz. Her branşta aktif kullanmasak da steteskobumuzu başörtümüzün üzerinden taktığımızda evet ince bir başörtüsüyse duyabiliyoruz ama yine de kulağımızın içine doğru bastırmamız gerekebiliyo. Bazen croclarımız abdest terliğimiz oluyo. ” ifadeleriyle bir video paylaştı. (28 Nisan)
İçişleri Bakanlığı
- Menzil köyüne giden gazeteci Saygı Öztürk, Menzil köyünde ahırda çalışan emniyet müdürleri ve profesörlerin olduğunu söyledi. Sosyal medyada yer alan videoda konuşan Öztürk “Menzil köyüne gittim. Orada emniyet müdürlerinin ne işi var? Yıllık iznini kullanmak için oraya gelmiş. Niçin gelmiş diye bakıyorsun. Hizmet için, çalışmak için gelmiş. Koca koca profesörler, hastane başhekimleri, başhekim yardımcıları, ya da bunlara yakın olmak isteyenler. Şeyhin seydanın dizinin dibinde, orada görünmek isteyenler” ifadelerini kullandı. (3 Nisan)
- Selefi cihatçı Ceyş ul-İslam örgütünün liderliğini yapmış olan Essam Bouidani adlı şahsa Türk vatandaşlığı verildiği ortaya çıktı. Essam Bedatioğlu adını alan ve Fransa’nın, Suriye’de yaptığı katliamların belgelerine ulaşarak, İnterpol aracılığıyla hakkında kırmızı bülten çıkarttığı şahsın Antalya’da on milyonlarca dolarlık turizm yatırımları yaptığı belirtildi. Şahsın Türk pasaportu ile Dubai’ye seyahat ettiği sırada yakalandığı ortaya çıktı. (26 Nisan)
Adalet Bakanlığı
- AKP’li Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un 2016 yılında Kanada’da Cerrahi tarikatı uzantılı Sufi Derneğine yaptığı ziyaretin fotoğrafının yer aldığı paylaşımı ortaya çıktı. Cerrahi tarikatı Cerrahi tarikatının şeyhi Ömer Tuğrul İnançer'in ölümünden sonra türk sanat müziği şarkıcısı Ahmet Özhan, 2022 yılında Cerrahi tarikatının yeni şeyh olmuştu. Ölen tarikat şeyhinin cenaze törenine AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılmıştı. (21 Nisan)
Milli Savunma Bakanlığı
- Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu için Türkiye’ye gelen cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri ve “Suriye Geçiş Süreci Devlet Başkanı” Colani’nin havaalanındaki törenler sırasında TSK mensubu bir generalin karşısında selama durduğu fotoğraflar sosyal medyada paylaşıldı. (13 Nisan)
- Milli Savunma Bakanlığı’ndan Türk Hava Kuvvetleri Konya Ana Jet Üssü’ne gelen çekim ekibindeki başçavuşun, subayların taktığı Atatürk imzalı peçi çıkarmalarını istediği, Atatürk imzalı peçin mevzuata aykırı olduğunu söylediği ortaya çıktı. Onlar Programında konuşan Laiklik Meclisi üyesi gazeteci Barış Terkoğlu peçin çıkarılmasını isteyenlere peçin her sene takıldığını söyleyerek itiraz eden teğmenler ve komutanların peçte tam olarak neyin yönetmeliğe aykırı olduğunu sorması üzerine verilen “siz bizi anladınız” cevabına karşı peçi çıkarmadıklarını ve çekimin yapıldığını ifade etti. (17 Nisan)
- Laiklik Meclisi üyesi gazeteci Barış Terkoğlu Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde, emekli askeri hakim Ahmet Zeki Üçok’un askeri lojmanlara Kuran kursu açılması girişimiyle ilgili verdiği bilgileri paylaştı. Bu bilgilerde yer alan “Diyanet İşleri Başkanlığı’mız, TSK personelinin, ailelerinin ve de özellikle 4-6 yaş arası çocuklarının Kuran okumayı öğrenmeleri için kuruma bir yazı göndermiş. Personel için müftülüklerde, çocuklar için ise askeri lojmanlardaki kreşlerde Kuran kursları açmaya hazır oldukları içerikli yazı yazmış. Cevap bekliyor.” ifadelerini paylaşan Terkoğlu “Söylediğine göre Diyanet’in Milli Savunma Bakanlığı’na yolladığı yazıyı; bakanlık, kuvvet komutanlıklarına iletmişti. Diyanet’in bütün kamu kurumları için çalışma yaptığını öğrendim. Kamu personeli için 17-22 saatleri arasında, çocukları için ise kamu kreşlerinde haftada 5 saat kurs çalışması vardı. Askeri personel ve çocukları da bu kapsama girmişti.” dedi. (21 Nisan)
- Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde kılıç çatarak "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" dedikleri için ihraç edilen teğmenlerin avukatı Serdar Öztürk sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakçı’ya Jandarma mülakatında Risale-i Nur sorusu olup olmadığını sordu. Öztürk “Jandarma kıtadan astsubay alımı mülâkatı sorusu: ‘Hüda semadan indi, deha zeminden çıktı. Hüda kalpte işliyor; dimağı da işletir. Deha dimağda işler; kalbi de karıştırır. Hüda ruhu eder tenvir, taneleri sümbüllettirir. Karanlıklı tabiat onunla ışıklanır.’ beyitinin açıklanması. Risale-i Nur’dan alıntıymış. Evet, Jandarma Genel Müdürü Orgeneral Ali Bey'e soralım bu iddia doğru mudur? Doğruysa ilgililer hakkında gereğini yaptın mı?” dedi. (22 Nisan)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI (DİB) – TÜRKİYE DİYANET VAKFI (TDV)
- Diyanet İşleri Başkanlığı’nın haber sitesi Diyanethaber Dünya Müslüman Âlimler Birliği'nin İsrail'e karşı cihat fetvasını yayınladı. Haberde “Dünya Müslüman Âlimler Birliği Fetva Komitesi, soykırımcı İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ve ateşkesi ihlali karşısında tüm Müslümanları silahlı cihad yapmaya çağıran bir fetva yayınladı. Fetvada, ayrıca acilen bir "İslami askeri ittifak" kurulması çağrısı yapıldı.” ifadeleri ile birlikte fetva maddeleri yer aldı. (6 Nisan)
- Şanlıurfa’nın Viranşehir ve Siverek’te ilçe müftülükleri 4-6 yaş Kuran kursuna giden çocuklardan “Gazze’ye destek” adı altında harçlıklarını topladı. (7 Nisan)
- Diyanet İşleri Başkanlığı, ÇEDES Projesi kapsamında, Antalya, Hatay, Mersin, Kayseri ve Manisa’da eş zamanlı olarak Gençlik Kampları düzenledi. Erkek ve kız öğrenciler için ayrı ayrı düzenlenen kamplarda “Maneviyat İstasyonları” adıyla öğrencilere “manevi değerler” üzerine sohbetler düzenlendi. (7 Nisan)
- Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından düzenlenen “Evlilik Okulu” projesinin açılış programında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş TDV ve Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, Türkiye’de 502 noktada Aile ve Rehberlik Merkezi kurduklarını söyleyerek, “Nikâh Efendimizin en önemli sünnetlerinden birisidir. 'Nikâh benim sünnetimdir, kim nikâhtan uzak olursa benim sünnetimden uzak olursa benden değildir' buyuruyor. Derdimiz gençlerimiz nikâhlansınlar, meşru bir şekilde müslümanca. Nikâhsız birliktelik ne demek! Reddediyoruz! Müslüman bir toplum olarak nikâhsız birliktelik ifadesini reddediyoruz. Çabamız bu gayretimiz bu” dedi. (9 Nisan)
- Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Aile Yılı” kapsamında Türkiye Diyanet Vakfı ile Mehir Vakfı arasında yapılan iş birliği kapsamında gençlere maddi ve manevi destek sunulacağını açıkladı. 2016 yılında 45 çocuğun istismarı ile gündeme gelen Ensar Vakfına açıklama yaparak destek olan Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı üyesi olan İslamcı Mehir Vakfı’nın internet sitesinde “"Herkese İş, Aş, Eş" sloganı ile hizmet eden vakfımız ümmetin bir derdine deva olma gayreti ile çalışmalarına devam etmektedir.” İfadeleri le yayınlar bölümünde “Hanım Fetvalar, Osmanlı Hukuk-i Aile Kararnamesi, İslam Aile Hukuku, Müslümanın Hayatında Bir Gün, Nasıl Çocuklarıma Namazı Sevdirebilirim? Nasıl Mutlu Bir Yuva Kurabilirim?” gibi kitaplar ile çocuklara yönelik yayınlar yer alıyor. (9 Nisan)
- Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı tarafından "Özgür Filistin’in Yanındayız" adı altında düzenlenen kampanya kapsamında Besni İlçe Müftülüğüne bağlı Hüseyin Yasav 4-6 Yaş Kur’an Kursunda çocuklardan, biriktirdikleri harçlıklar “Gazze’ye yardım” olarak toplandı. (10 Nisan)
- Kurucusu Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketinin öncülerinden Yusuf El Karadavi olan Filistin Alimler Birliği'nin çağrısıyla “Gazze'deki direnişi ve sabrı selamlamak için” düzenlenen “tekbir cuması” adı altındaki eyleme Diyarbakır, İstanbul, Adana, Ordu, Bartın gibi illerde HÜDAPAR ve bağlantılı dernek vakıf uzantıları ile Anadolu Gençlik Vakfı gibi yapılar tarafından çağrı yapıldı. Çağrının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbesi “Ümmet Olmak Birlik Olmaktır” başlığıyla yayınlanırken birçok il ve ilçe müftülüğü “tekbir cuması” çağrısı yaptı. Ali Erbaş’ı 2023 yılında ziyaret eden birliğin başkanı Newaf Tekruri 6 Aralık 2024’te, “Suriye’de topraklarını yabancı işgalinden, yerli ve yabancı zorbalıktan kurtarmak için verdikleri cihatta Suriye halkının ve Suriyeli mücahitlerin yanındayız.” ifadeleriyle Suriye’yi işgal eden cihatçı terör örgütüne destek vermişti. (11 Nisan)
- Diyanet İşleri Başkanlığı 81 ilde okullarda lise ve üniversite öğrencilerine dönük Umre Ödüllü Gençlik Bilgi Yarışması düzenledi. (12 Nisan)
- Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kudüs ve Filistin Komisyonu ile Dünya Müslüman Âlimleri Birliği tarafından İstanbul Bayrampaşa’da bir otelde “Gazze'nin Minarelerinden Yükselen Çağrı” adı altında düzenlenen “Birinci Türkiye Âlimler Konferansına” katılarak konuşma yaptı. Konferansa, Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Başkanı Ali Karadaği, İslami Düşünce Enstitüsü Başkanı Mehmet Görmez ile Hatice Kübra Görmez, Aksa Vakfı Başkanı İslam el-Beşir gibi isimler katıldı. Konferansa Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı, Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad-ul Ulema) Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın ile birlikte katılan Genel Sekreteri Mehmet Özer konuşmasında cihat çağrısı yaptı. Oturumlarda “Osmanlı tarihinde Kudüs, Aksa Tufanı sürecinde mescitlerin rolü, Âlimlerin ve şeri kurumların görevleri, İslam perspektifinde hak sahiplerinin yerinden edilmesi, Küresel komplo” gibi başlıklar yer aldı. (13 Nisan)
- Halk yoksulluk içerisinde yaşamaya çalışırken israf hutbeleri yayınlatan, dev bütçesiyle ve lüks harcamalarıyla gündemden düşmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Elazığ Harput İhtisas Merkezi’ndeki “aday din görevlileri” için yaptığı ihalede yemeklerin 5 yıldızlı otellerle yarıştığı ortaya çıktı. Yemekler için aylık 2 milyon 654 bin 75 TL ödenirken günlük yemek maliyeti ise 88 bin 500 TL oldu. Sözcü’den Deniz Ayhan’ın haberine göre ihale şartnamesine göre, haftada dört gün et, A sınıfı yemekler, piyasadaki iyi kalite ve son sene mahsulü sebze, meyve ve bakliyatlar menüde yer alacak. Adaylara, Meksika yemeği fajita ile çiftlik kebabı, tas kebabı, et kavurma ikram edilecek. (15 Nisan)
- Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde imam-hatip olarak çalışan Halil Konakçı “Bir kişi şeriatı sevmiyorsa, kahrolsun şeriat diyorsa, laikim diyorsa, bu devirde şeriat mı olur diyorsa, ben laiklik istiyorum diyorsa, sabaha kadar namaz da kılıyor olsa, zikir de çekiyor olsa, hastaların şifa masrafını o yapıyor da olsa, bütün fakirlere yardım da yapıyor olsa ebu cehil gibi kâfirdir. Çünkü laiklik dinsizliktir.” dedi. (16 Nisan)
- Diyanet İşleri Başkanlığı, 90 günde 32 milyar 540 milyon 520 bin TL harcadı. Başkanlık, Türkiye’de on milyonlarca yurttaşın yoksullukla mücadele ettiği Ocak-Mart döneminde günde 361,5 milyon TL kaynak kullandı. BirGün Gazetesinden Mustafa Bildircin’in haberine göre kamu idarelerinin harcamalarını ortaya koyan mali verilere göre, Ocak 2025’te 13 milyar 430 milyon 10 bin TL’lik kaynak kullanan Diyanet İşleri Başkanlığı, Şubat 2025’te ise 9 milyar 450 milyon 731 bin TL’lik harcamaya imza attı. Başkanlık, milyarlarca lira harcama geleneğini mart ayında da sürdürdü. Başkanlığın mart ayı harcaması kayıtlara, 9 milyar 659 milyon 779 bin TL olarak geçti. Ocak, şubat ve mart ayına yönelik mali verilere göre, Diyanet’in 90 günde yaptığı harcamanın toplamı, 32 milyar 520 milyon 520 bin TL’ye ulaştı. (16 Nisan)
- Diyanet İşleri Başkanlığı’nda müşavir olarak atanan ve hiç işe gitmeden emekli olan Ali Erbaş’ın kayınbiraderi Enver Başar’ın lise mezunu olduğu ortaya çıktı. Sözcü Gazetesinden Deniz Ayhan’ın haberine göre Erbaş, başkanlığa başladığı yıllarda eşi Seher Erbaş’ın kardeşi Enver Başar’ı Başkanlık Müşaviri olarak atadı. Başar’ın ataması gizli tutuldu. Asıl mesleği ışık operatörlüğü olan ve tiyatro sahneleri için aydınlatma yapan Başar yıllarca kuruma uğramadı ve hiç yapmadığı ‘Diyanet Müşavirliği’ görevinden emekliye ayrıldı. (19 Nisan)
- İstanbul Bahçelievler'de Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı yatılı hafızlık kursunda 17 çocuğun cinsel istismara uğradığı açıklandı. BirGün Gazetesinden Timur Soykan’ın köşe yazısında aktardığına göre 4-6 yaş Kuran kurları da bulunan yapıda 10-13 yaşları arasında çocuklara uyudukları sırada uyandırılarak İbrahim K. tarafından istismara devam edildi. Çocukların hafızlık kursunda yatılı olarak kalırken, aynı bölgede bulunan bir imam hatip ortaokulunda devam ettikleri belirtildi. İbrahim K.’nin Eylül ayında kurstan ayrıldığı tespit edildi. Bu durum; çocuklara yönelik cinsel istismarın kurstaki yetkililer tarafından fark edildiği ve kurumdan uzaklaştırıldığı şüphesini doğurdu. Nitekim bazı çocuklar, İbrahim K.’nin kendilerine yönelik davranışlarını diğer görevlilerin gördüğünü ifade etti. Soruşturmada ifadeler alındıktan sonra İbrahim K. tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Soykan köşesinde Kuran kursu hakkında ise şimdilik bir işlem yapılmadığını ve faaliyetlerine devam ettiğini belirtti. (25 Nisan)
BELEDİYELER
- AKP’li Malatya Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, ilçede İl Müftülüğü tarafından düzenlenen, Bosna-Hersek İslam Birliği finansmanıyla yapılacak olan 4-6 yaş Kuran kursu temel atma törenine katıldı. (1 Nisan)
- Silivri cezaevinde tutuklu bulunan CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Gazetesinden Mustafa Balbay’la yaptığı görüşmede “En çok Nutuk okuyorum. Kuranıkerim’den de özellikle adaletle ilgili bölümleri not alarak okuyorum. Nâzım Hikmet’in bütün şiirlerini getirttim, o da başucumda. Hacı Bektaş Veli ile ilgili sayfa sayısı az ama müthiş derinlikli bir kitap da okuyorum” dedi. (5 Nisan)
- AKP’li Konya Büyükşehir Belediyesi’nin, Halk Eğitim Merkezi yapılması amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis edilen eski belediye binasını, MEB'den alarak, “Diyanet Gençlik Merkezi” yapılması için Altınekin İlçe Müftülüğü’ne bedelsiz tahsis ettiği ortaya çıktı. (7 Nisan)
- 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından en büyük yıkımı yaşayan Hatay’da çöken sağlık sistemi ile birlikte bebek ölümleri artarken, eğitim kontener sınıflarda devam ederken ve 230 bine yakın yurttaş konteynerlarda barınırken, AKP’li Hatay Büyükeşhir Belediyesi sosyal medya hesabından “Kırıkhan Külliyemiz Yükseliyor” başlıklı bir paylaşım yaptı. Paylaşımda “İmar A.Ş tarafından temeli atılan külliyemizde; 350 kişilik cami, 11 hafız hazırlama odası, 15 derslik, 150 kişilik yemekhane, 200 kişilik yurt ve 6 adet 3+1 misafir konutu ile büyük bir yaşam alanı kuruyoruz. Modern yapım teknikleriyle hazırlanan külliyemiz, Hatay’ımıza değer katacak.” ifadeleriyle birlikte külliye inşaat projesiyle ilgili video yer aldı. (18 Nisan)
- AKP’li Pendik Belediyesi, park alanı olarak belirlenen araziyi “Kuran kursu” alanına dönüştürdü. Kararda, “Böylece mahallenin Kuran kursu ihtiyacı giderilmiş olacak” dendi. BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre; Şeyhli Bölgesi Uygulama İmar Planı’nda ‘park alanı’ olarak belirlenen arazi, park alanından çıkarılarak ‘dini tesis alanına’ dönüştürüldü. Belediye Meclisi’nde oy birliğiyle kabul edilen bu plan değişikliğinin gerekçesi ise “Mevcut cami ile bütünleşerek hizmet edecek Kuran kursu binası yapılacak ve böylece mahallenin ihtiyacı giderilmiş olacak” şeklinde açıklandı. (23 Nisan)
- Gaziantep’in AKP’li Şahinbey Belediyesi ilçedeki Şahinbey Millet Kütüphanesi'nde kadınlar ve erkeklerin ayrı bölümlerde oturmasını düzenleyen bir karar aldı. Buna göre, kütüphanenin kafe bölümünde erkekler ayrı kadınlar ayrı kafelere oturacak. (25 Nisan)
- Belediye işçilerinin sendikal haklarını elinden alan Ağrı’nın AKP'li Patnos Belediye Başkanı Abdulhalık Taşkın belediyeye akrabalarını doldurduğu iddialarına cevap olarak “Burası aşiret memleketi. Belediye Başkanının en az 30-40 yakın akrabasının belediyede çalışması lazım” yanıtı verdi. (30 Nisan)
- CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve partisinin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın mütevelli heyeti başkanı olduğu İlim Yayma Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldığı ortaya çıktı. Mevcut kurucular listesi altında “Elyevm” ünvanıyla yer alan İmamoğlu’nun yanı sıra, mevcut kurucular arasında İstanbul Valisi Davut Gül, eski AKP’li Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP’li eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, AKP’li Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla, Murat Ülker, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan, damadı Selçuk Bayraktar gibi isimler de yer alıyor.(30 Nisan)
ÜNİVERSİTELER
- Van Tuşba İlçe Müftülüğü, Yüzüncü Yıl Üniversitesi içerisindeki camide öğrencilere dönük 3 günlük “Ayet Ayet Diriliş Kampı” düzenledi. Programa öğrencilerin yanı sıra öğretim üyeleri katıldı. (1 Nisan)
- Tekirdağ Tekirdağ İl Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü, Namık Kemal Üniversitesi öğrenicilerine yönelik “Bir Fidan, Bir Dua; Hem Yâda, Hem Yarına” başlığıyla gezi düzenledi. (10 Nisan)
- Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde “Filistin Âlimler Birliği'nin çağrısıyla “Tekbir Cuması” adı altında yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Van YYÜ kampüsünde yapılan eyleme öğrenciler ve akademisyenlerin katıldığı belirtildi. Açıklamada “Bizler, ümmetin dirilişini sadece dualarla değil, bilinçle, duruşla, boykotla ve cihatla gerçekleştirmek isteyen gençleriz. Gazze’de kardeşlerimiz can verirken biz ne yapmalıyız diye dert edinen ey mücahit ve mücahide kardeşlerim! "Kıyamet bile kopsa elinizdeki fidanı dikin " diyen Hz. Muhmammed (sav)’in ümmetiyiz biz. Mescitlerimizi dolduracağız, ilim halkalarımıza sahip çıkacağız, evlerimizde Kudüs davasını yeşerteceğiz, derslerimize çalışacağız, yetişeceğiz ve yetiştireceğiz. Bizler de tıpkı Hamraul Esed’de yaralı olduğu halde Resulullah’ın cihad çağrısına ‘anam babam sana feda olsun’ deyip ayağa kalkan bu asrın sahabeleri olacağız. Umutsuzluk yok benim yüreği cihad sevdasıyla yanan kardeşlerim. Bulunduğumuz yerlerin imarı için çalışmazsak Kudüs’ün de Filistin’in de imarı olmayacak. Mescid-i Aksa’yı evimizde inşa edeceğiz ki bizden sonra Kudüs’e yürüyecek bir nesil olsun. Hedefimiz Kudüs’ü İsrail’den kurtarıp bu kurtuluş ile dirilmek, Kudüs’ün adamı olarak ölmek olacak. 50 küsür halkları Müslüman olan idarecileri imanın gereğini yapamaya çağırıyoruz, izzete çağırıyoruz, cihada çağırıyoruz.” ifadeleri yer aldı. (12 Nisan)
- CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptaline ilişkin komisyon raporunda imzası bulunan Doç. Dr. Yasin Çetin’in AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın eğitmenlerinden olduğu ortaya çıktı. Cumhuriyet gazetesinden Engin Deniz İpek’in haberine göre İstanbul Üniversitesi’nin, İmamoğlu’nun diploma iptali için referans aldığı “komisyon raporunda” imzası bulunan üç kişiden biri olan akademisyen ve tiyatrocu Doç. Dr. Yasin Çetin’in eski AKP’li Sakarya Belediye Başkanı Ekrem Yüce'nin danışmanlığını yapmış olduğu ortaya çıkmştı. 2022 yılında İstanbul Medipol Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon Ve Sinema Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak işe başlayan Çetin, 2023 yılında Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde doktor öğretim görevlisi oldu. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü’ndeki görevine ise 2024 yılında başladı. (14 Nisan)
- Ağrı Valiliği bünyesinde Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) ve Ağrı Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliği ile “Ailenin Korunması ve Güçlenmesi” temalı İl Eylem Planı Çalıştayı düzenlendi. AİÇÜ Recep Tayyip Erdoğan Kültür ve Kongre Merkezi Selçuklu Konferans Salonunda yapılan açılış programına Ağrı Valisi Mustafa Koç, Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış, AİÇÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Yılmaz katılarak konuşma yaptı. (14 Nisan)
- Batman Üniversitesi Merkez Kampüs Konferans Salonu’nda “Batman Üniversitesi Bayan Öğrenci Toplulukları” adıyla “Gazze’den Cihana Müslüman Kadının Direnişi” başlığıyla sadece kadınlara yönelik düzenlenen programa Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Ayşe İbrahimoğlu Güner, Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Rukiye Demir Salhiya konuşmacı olarak katıldı. Güner konuşmasında “Ümmet, kadınların öne çıkmasıyla dirilişe geçecektir. Bu nedenle kadınların önce kendi hayatlarında İslam’ı yaşamaları, örnek olmaları ve güzel evlatlar yetiştirmeleriyle ümmeti yeniden dirilteceklerine inanıyorum.” dedi. Salhiya ise knouşmasında “Gazze’de ağır bombalar patlıyor, fakat bir anne çocuklarına ‘Korkmayın, onu biz gönderdik. Allah'u Ekber deyin.’ diyerek korkuyu cesarete çeviriyor. Kadın işte budur. Kadın, anne demektir. En güçlü yol arkadaşıdır. Direnişin ve dirilişin omurgasıdır. Bu noktada kadınlarımızdan çok şey bekleniyor. Gazze’deki gibi, çocuklarımıza İslam terbiyesini vererek insanlığa faydalı bireyler yetiştirmeliyiz." ifadelerini kullandı. (21 Nisan)
- İskenderun Teknik Üniversitesi’nde “Toplum Gönüllüleri Topluluğu” adındaki grup ile Medeniyet Tasavvuru Okulu ve İHH tarafından Laiklik ve Cumhuriyet düşmanlığıyla bilinen ve siyasi iktidar yanlısı Yeni Akit yazarı Yusuf Kaplan’ın konuşmacı olacağı etkinliğe salon tahsis edildi. “Öncü Kuşak ve Medeniyet Tasavvuru” adı altında düzenlenen etkinlik, Eğitim-İş, Eğitim-Sen, ADD ve CHP’nin karşı çıkmasıyla iptal edildi. (25 Nisan)
TBMM, SİYASET VE TOPLUM
- AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan'ın eski metin yazarı, eski AKP Milletvekili Aydın Ünal Yeni Şafak’ta “Miras değil alın teri” başlığıyla yazdığı yazıda gerici yükselişi “Anadolu ihtilali” olarak nitelerken “Birileri, Cumhuriyetin ilk döneminde dedelerinin, babalarının elde ettiği imtiyazın mirasıyla on yıllar ve nesiller boyunca sülalecek milli iradenin ve memleket kaynaklarının üzerine çöktü. Derinden gelen dip dalga ise hanedanlığı sarstı, çökme noktasına getirdi ve bunu sadece kendi emeğiyle, alın teriyle yaptı. Anadolu; eğitimde, bilimde, siyasette, idarede, akademide, entelektüel alanda, sanatta, alın teriyle hak ettiğini aldı, sermaye konusunda İstanbul'un tahtını sallayacak noktaya ulaştı, mirasyedilerin çok ama çok önüne geçti. Hani 'okumuyorsunuz', 'cahilsiniz' filan diyorlar ya, halt etmişler. Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti. Eski hal muhaldir. Mirasyedilik dönemi sona ermiştir. Tüm imtiyazlar geride kalmıştır. Yeni duruma alışacaksınız, Anadolu ihtilalini kabulleneceksiniz, milletin ve milli iradenin önünde diz çökeceksiniz. Ya normalleşecek ya da daha da yalnızlaşacak, marjinalleşeceksiniz. Başka yol yok.” ifadelerini kullandı. (4 Nisan)
- Oyuncu Aybüke Pusat’ın siyasi iktidarın baskı ve tutuklamalarına karşı yurttaşların yürüttüğü boykot için yaptığı paylaşım nedeniyle TRT’de rol aldığı dizinin kadrosundan çıkarılmasına tepki gösterenlerle ilgili siyasi iktidara yakınlığıyla bilinen Cem Küçük “Onlar vatandaş değil Türkiye'de bir azınlık. Onların bir önemi yok Türkiye'de” dedi. (4 Nisan)
- Eski HDP milletvekili Altan Tan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan “çözüm sürecine” ilişkin “Ali'siz Aleviler' sürece karşı” dedi. Tan yaptığı açıklamada “Edirne, yani Demirtaş, Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu, CHP, Türk solu, 'Ali'siz Marksist Alevi kesim'… Niye hep 'Ali'siz alevi' diyoruz? Türkiye’de geleneksel alevilerle bir sorun yok. Ama bunu ideolojik olarak Marksizm, ateizm çizgisinde siyasal aleviliği kastediyorum, burada sorunlar var. Onlarda da her ne pahasına olursa olsun hem islami kesimle, hem Erdoğan’la, AKP’yle hesaplaşma var. Bu kesim Özal’la da Erbakan’la da Menderes’le de kavga etti. Özünde islamla da bir tartışmaları var. PKK içerisinde de 'Ali'siz alevi' ve Türk solu egemenliği var. DEM Parti içinde de böyle. Bunlar ayak sürüyorlar. 'Öcalan gelsin kongreyi toplasın' diyorlar mesela. Öcalan’ın kendisinin böyle bir talebi yok. Öcalan 'Kongreyi toplayın' diyor, bunlar 'Sen gel topla' diyorlar. Bunlar 2013’te de Öcalan’ı boşa çıkarttılar.” ifadelerini kullandı. (6 Nisan)
- HÜDA PAR Adana İl Başkanı Fethullah Beyazçiçek, ilde her yıl düzenlenen Portakal Çiçeği Karnavalına karşı açıklama yaptı. Beyazçiçek “Bu festivalin bu hâliyle gerçekleştirilmesi, ne halkın vicdanına ne de bu toprakların manevi ruhuna uygun düşmektedir. Gönüller yanarken, sofralar taşmasın. Gözler ağlarken, müzik susmalıdır.” dedi. (6 Nisan)
- AKP listelerinden Gaziantep meclis’e giren HÜDA PAR Gaizantep milletvekili Şahzade Demir, Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı olduğu bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı Cizre koordinatörlüğünün düzenlediği “Meclid.i Nebi” etkinliğinde konuştu. Demir konuşmasında “Kültür dediğimiz; insanımızın, memleketimizin, toplumumuzun kadim tarihine, kültürüne, inancına, değerlerine, ödediği bedellere, başına gelen musibetlere ışık tutmuyorsa, bunları canlandırmıyorsa bunun kültürle nasıl bir alakası var? Birçok yerde programlar gördük, danslı, eğlenceli, bizim toplumumuzla hiçbir alakası olmayan, ecnebi kültürlerin zoraki toplumumuza empoze ettiği programlar… Resulullah Aleyhisselatu Vesselam'ı toplumun içerisinden çıkardığınız zaman, toplumun içinden Kur'an'ı çıkarmış olursunuz, toplumun içinden İslam'ı çıkarmış olursunuz. Resulullah Aleyhisselatu Vesselam'ın aşkını, O'nun sevdasını toplumun içinden çıkarmadığınız müddetçe o toplumu İslam'dan da uzaklaştıramazsınız. Bu nedenle yüzyıldan fazla bir süredir doğunun ve batının İslam düşmanları, laikleri, sekülerleri, Kemalistleri, ulusperestleri Resulullah Aleyhisselatu Vesselam'ın aşkıyla savaşıyorlar. Yıllardan beri bu programlar yapılmasın, çocuklarımız Resulullah Aleyhisselatu Vesselam'ı sevmesin, O'nu tanımasın, O'nu hayatının merkezine almasın diye uğraşıyorlar ama belki çok ağır bedeller ödedik, belki şehirlerimiz yıkıldı, belki azizlerinizi bu uğurda feda ettiniz ama Resulullah Aleyhisselatu Vesselam'ın aşkı sönmedi, Resulullah Aleyhisselatu Vesselam'ın aşkıyla mücadele edenler günün sonunda gelip o laikperestlerin, o sekülerperestlerin kapısında iki büklüm oldular. Gerçek yüzleri ifşa oldu, her şeylerinin batıl olduğu, yalan olduğu ortaya çıktı. Çocuklarımız, neslimiz, geleceğimiz olan çocuklarımız Resulullah Aleyhisselatu Vesselam ile büyümelidir. Bundan başka yapılacak bir şey yoktur. Bu nedenle Resulullah Aleyhisselatu Vesselam'ı çocuklarımızın hayatından çıkarmak istiyorlar, bizim buna izin vermek gibi bir lüksümüz var mı? Asla öyle bir lüksümüz olamaz!” dedi. (6 Nisan)
- Siyasi iktidar yanlısı, laiklik ve Cumhuriyet düşmanı sosyal medya trolü Furkan Bölükbaşı siyasi iktidarın İBB’ye dönük operasyonları kapsamında tutuklanan ve sağlık sorunları nedeniyle tahliye başvurusunda bulunan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile ilgili yaptığı paylaşımda “tansiyonu yüksek olduğu için değil, siyasal alevicilerin lideri olduğu için hapisten çıkarmaya çalışıyorlar” dedi. (9 Nisan)
- Adana Sivil İnsiyatif Meclisi (ASİM) adıyla faaliyet yürüten yapının başkanı Mahmut Eraslan, Adana'daki festival ve etkinliklere karşı açıklama yaptı. Festivallerin toplumsal değerlere ters düştüğünü, festival ve karnaval kavramlarının toplumsal değerlerle uyumsuz olduğunu söyledi. “Adana’da yıllar önce rakı festivali düzenlendi. Ramazanoğlu Medresesi, Ulu Camii ve Ziya Paşa’nın kabri gibi değerli yapılarımızın bulunduğu bölgede, bu tür etkinliklerin yapılmasını kabul edemeyiz. Bizler de Adana Sivil Toplum Kuruluşları olarak buna karşı tepkimizi ortaya koyduk.” diyen Eraslan, “Bu etkinlikler toplumsal değerlerimize hitap etmiyor. Cumhurbaşkanımız alkolün yayılmasına karşıyken, siz alkolü yaymaya çalışıyorsunuz. Biz de Adana’daki sivil toplum kuruluşları olarak buna karşı durduk. Batı kültürünü gençlerimize, çocuklarımıza empoze etmeye çalışan bu tür etkinlikler, ailemizi ve toplumumuzu ifsad edecektir. Eğer bu etkinlikler revize edilmezse, bizler daha güçlü bir şekilde karşı duracağız ve tepkilerimizi göstereceğiz” ifadelerini kullandı. (11 Nisan)
- İkinci Abdülhamid’in dördüncü kuşak torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun çakarlı araç kullandığı sosyal medyada “devletialiyye ocakları” adıyla yapılan paylaşımda ortaya çıktı. (12 Nisan)
- Siyasi iktidarın desteklediği ve Suriye’yi ele geçirerek geçici hükümet kurduğunu ilan eden cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri ve “Suriye Geçiş Süreci Devlet Başkanı” Colani’nin, Halep Üniversitesi Şeriat Fakültesi Dekanı ve Halep Müftüsü olarak atadığı İbrahim Şaşo ile birlikte yer aldığı video Laiklik Meclisi üyesi gazeteci Hasan Sivri tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Suriye’nin işgal edilmesinin ardından yayınlandığı tahmin edilen videoda Şaşo’nun “Bizi 40 yıldan fazla süredir Alevi, Nusayri, kafir ve köpek oğlu köpek biri yönetiyordu” sözleri sırasında Colani’nin gülümsemesi dikkat çekti. (13 Nisan)
- HÜDA PAR’ın Diyarbakır Çınar İlçe Başkanlığı, aralarında husumet olduğu belirtilen aileleri barıştırma etkinliği düzenledi. Etkinlikte konuşan HÜDA PAR Kayapınar İlçe Başkanı Ali Bilmez, “Bundan 40-50 yıl önce şeyh, seyda, seyyid, alim, kanaat önderi, köyün ileri gelenleri vardı. Onların sözlerini dinleyene kadar başımız dikti, aramızda huzur, kardeşlik vardı. Bizler onlara sırtımızı döndükten sonra gün geçtikçe kusura bakmayın perişan olduk. Çünkü aramızda hiçbir örf, adet, edep, ahlak kalmadı.” ifadelerini kullandı. (15 Nisan)
- AKP listelerinden Meclis’e giren HÜDA PAR Mersin milletvekili Faruk Dinç, TBMM’de yaptığı basın toplantısında “Ev hanımlığı, ekonomik, toplumsal ve duygusal katkıları bakımından hak ettiği takdiri görmüyor. Çalışan kadınların desteklendiği gibi ev hanımları da desteklenmeli, 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınmalıdır. Zira kadınların aileye ve çocuklarına adanmışlıkla yürüttükleri bu görünmeyen emek, toplumun en temel yapı taşı olan ailenin ayakta kalmasını sağlamaktadır” dedi. Açıklamasında “Kültür Yolu” festivallerinin halkın inanç ve değerleriyle uyuşmadığını söyleyen Dinç Adana’daki Portakal Çiçeği Festivaliyle ilgili de konuştu. Dinç, “Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren alkol tüketimi, halkımızın inancıyla ve hayat tarzıyla uyuşmayan etkinlikler, cami avlularında sergilenen uygunsuz görüntüler ülkemizin maruz bırakıldığı kültür emperyalizminin geldiği nokta açısından endişe vericidir. Kortej yürüyüşleriyle şehirlerin ana caddelerinde adeta bir karnaval haline getirilen bu etkinlikler, topluma dayatılan Batı menşeli müflis ve müfsit bir hayat tarzının yansıması olarak görülmektedir. Festival adı altında sergilenen bu tür etkinlikler, kültürel zenginliğimizi tanıtmak şöyle dursun, tam bir kültürel ve toplumsal yozlaşmadır. Toplumun büyük bir kesiminin değerleriyle bağdaşmayan bu gibi organizasyonların, 'kültür' etiketiyle sunulması, ciddi bir çelişkidir.” dedi. (16 Nisan)
- Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı olduğu bilinen ve Cumhur İttifakı’nın ortağı HÜDA PAR, farklı cinsel yönelimlere sahip yurttaşlara karşı kanun teklifini Meclis’e sundu. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Batman Milletvekili Serkan Ramanlı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in imzasının yer aldığı “Türk Ceza Kanunu ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlığını taşıyan teklif farklı cinsel yönelimi olan yurttaşların cezalandırılmasını öngörüyor. HÜDA PAR’ın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre “aynı biyolojik cinsiyette olanlar arasındaki her çeşit cinsel ilişki ve davranışların teşvik edilmesi” suç olarak tanımlanırken, “Bu suçun radyo, televizyon ve her türlü iletişim yayın kanalları kullanılarak sinema, film, dizi, reklam ve benzeri yollarla işlenmesinin önüne geçilmesi için Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından denetlenmesi de öngörülmüş ve bu yönde düzenleme yapılmıştır.” Ifadeleri yer alıyor. İnternet sitesinde kanun teklifinin gerekçesinde “Halkın ortak edep, haya ve iffet duygusunun, genel ahlakın korunması ve kamu düzeninin sağlanması amaçlanmıştır.” vurgusuyla birlikte TCK Madde 225’de “Sapkın ilişkileri "teşvik, özendirme veya propaganda" yapanlara 3-5 yıl hapis; iletişim araçlarıyla yapılması durumunda ceza yarı oranında artırılacak.”, TCK Madde 230 “Biyolojik cinsiyetini gizleyerek evlenme" fiili 1-3 yıl hapis cezası kapsamına alınıyor. (19 Nisan)
- Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) üyeliği yapan Abdullah Sevim, İHH’nın İstanbul Üsküdar’da “Gazze Ölüyor, Ayağa Kalk!” adıyla düzenlediği yürüyüş ve mitingde yaptığı konuşmada “Yapmamız gereken şey, müslümanlar olarak, islam dünyası olarak, islam birliğini kurmak. Yeniden, yüz yıl önce elimizden alınmış olan hilafetimizi ihya etmek suretiyle ancak bu zalimlerle baş edebileceğimizi aklımızdan çıkarmamız lazım. Ümmet olun, islam birliğini kurun, hilafetinizi yeniden ihya edin. Bunun için gayret edelim” dedi. (20 Nisan)
- Gazeteci Cüneyt Özdemir siyasi iktidara yakın Adem Metan’ın programına katılarak “Ben arasıra muhalif kanallara bakıyorum. Seçim gecesi histeri krizleri çok güzeldi. Kurtuluş Savaşı alegorisi mi istersin. Herhalde o kadar çok Atatürk kitabı sattılar ki, adamlar kafayı yemiş. Üşütmüşler yani. Bakıröy’e koyabilirsin. AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti içinde bir siyasi parti. Bir tane ili alıyor. Ermeniler geldi bilmem neye mi girdi? Yunan ordusu geldi de Ankara’yı mı ele geçirdi? Bu ne şiddet bu Celal? Bir delirmişlik bir histeri krizi içindeler. Erdoğan mitini birileri bitirmek istiyorsa Erdoğan bir Türkiye gerçeği. AK Parti 10.5 milyondu en son. 12 milyon olmuştur. Bence bununla barışmak lazım.” dedi. (20 Nisan)
- “Sosyolog Kadir Ama” isimli sosyal medya kullanıcısı sosyal medyada yaptığı paylaşımda “ahlaksız kemlaistler yüzünden aşırı strese bağlı hastalığım yüne nüksetti. Hastaneye geldim. Bana bakan hemşire kemalist bir karı. Gece hoş anlarımız olabilir. Dualarınızı bekliyorum dostlar” ifadeleriyle fotoğrafını paylaştı. Aynı kişi daha önce de Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret içeren paylşaımlar yapmıştı. (22 Nisan)
- İkinci Abdülhamid’in dördüncü kuşak torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, siyasi iktidara yakın Akit televizyonunda katıldığı “kayıt dışı tarih” başlıklı ve “milli ve manevi değerleri korumanın önemi” içerikli programda öğretmenleri ve hakları için eylem yapan liselileri hedef aldı. Osmanoğlu “Liseli gençler, cahil gençler devletimize karşı ayaklanmışlar. Tabi onların gücü yetmez. Siz kim oluyorsunuz ki devletimize karşı geliyorsunuz? Biz yaşadığımız sürece, bu millet varolduğu sürece bu tür kör zihniyetin karşısında olacağız elhamdülillah. Biz Osmanlı torunuyuz ya. Siz Osmanlı torunu öldü mü zannediyorsunuz ki kalkmışsınız ayaklanma yapıyorsunuz? (22 Nisan)
- Siyasi iktidara yakın Yeni Akit Gazetesindeki yazısında Yaşar Değirmenci “23 Nisan’lar sadece nutuk günleri olmasın!” başlıklı yazısında “Önemli günler; hep Kemalizm’in, putlaştırmanın, şahısları ‘ortak değer, ortak payda’ haline getirmenin vesilesi oldu. Tarihimizle de irtibatları yok. Sadece düşmanlık! İslâmî mücadele ilkeleri üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti, zamanla laik bir devlete dönüştürüldü. Ülkede tarihsiz, köksüz bir toplum, zihni işgal edilmiş, milleti millet yapan değerlerin yerini Batı’nın değerlerini alan bir millet oluşturuldu. Yapılanlar; sorgulamadan, yargılamadan, ne denmişse kabul edilen bir yapı oluşturuldu. 23 Nisan 1920’de Kur’an-ı Kerim’lerle, dualarla Cuma günü açılan meclis, bu birinci meclisin kapatılıp, ‘emir kulları’dan ibaret ikinci meclisin açılması, sonrasında başlayan bazı inkılapların verdiği zararlara hiç değinilmeyecek mi? Kemalizm bu milletin içinden büyük bir kesimi başkalaştırmış ve dini, dili, hayat tarzı ile başka bir kavim haline getirmiştir. 23 Nisan 1920’de Kur’an-ı Kerim’lerle, dualarla Cuma günü açılan Meclisi, bu birinci Meclisin kapatılıp, kendi kadrosundan müteşekkil, emir kullarından ibaret ikinci meclisin açılması, cenaze namazı kıldıracak adam bırakmayan, ezanı yasaklayan, hafıza kaybına sebep olan harf inkılabını yapan/yaptıran, kadınımızın hürriyete kavuşturulması adı altında iffet ve hâyâ perdesinden sıyrılıp teşhir metaı haline getirilmesine varıncaya kadar yapılanlar bilinmeyecek mi? Batı’nın rezilliklerinin ‘uygarlık’ adına getirilmesi, İslâm’ın hayattan çıkarılıp tamamen dışlanması, tehlikeli gösterilmesi öğrenilmesin mi? Her özel günler kutlandığında ülkenin mutlaka kutsallaştırılan özel günlerden kurtulması lâzım. Koruma kanunlarının kaldırılması veya değiştirilmesi gerekiyor. Bizi biz yapan millî manevi değerlere dil uzatanlara, her türlü hakarette bulunanlara hiçbir ceza verilmezken cezaevlerinde “suçsuz cezalılar” kapsamındakiler de derhal serbest bırakılmalı. 23 Nisan’lar da bu hassasiyeti/duyarlılığı gösterelim. 23 Nisan’lar sadece nutuk günleri olmasın!” ifadelerini kullandı. (23 Nisan)
- Merkez üssü İstanbul'un Silivri ilçesi açıklarında, Marmara Denizi'nde 6,1 büyüklüğünde meydana gelen depremin ardından Osman Ağbal isimli şahıs “Allah beterinden korusun eee daha çok sallanacağız 23 nisanda küçücük kız çocuklarımız çırılçıplak kutlamalar yaparsa daha çok deprem olur” ifadelerini kullandı. Ağbal’ın İspir Pazaryolu Dernekler Birliği (İspader) yönetim kurulu üyeliği yaptığı ortaya çıktı. (23 Nisan)
- Laiklik karşıtı ve siyasi iktidara yakınlığıyla bilinen Memur-Sen “Aile kurumunun korunması için, “aile kadın ve erkekten oluşur, aile ilişkisinin temeli evliliktir.” Ifadesi ile inanca dayalı kılık-kıyafet özgürlüğünün Anayasa’da teminat altına alınması için Anayasa değişikliğinin yapılması amacıyla imza kampanyası düzenledi. İmza metninde “Anayasanın 41’inci maddesinin birinci fıkrasına, “Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir.” cümlelerinin; “ailenin temel unsurlarından olan kadının ve kadınlık statüsünden doğan temel hakların hâlâ siyasi polemik konusu haline getirildiği; inancın, örfün, geleneğin dışlanarak, dini inancına veya isteğine dayalı kıyafet tercihlerinden dolayı kadınların, müstehcenliği modernlik olarak algılayan çarpık modernleşme zihniyetine sahip kişilerin ellerinde ideolojik bir bakış açısıyla eşitsizliğe ve ayrımcılığa maruz bırakıldığı, gerçeği karşısında kadınların biyolojik kimliğinden ve kamusal yaşamdaki konumundan hareketle temel insan haklarının kıyafet tercihlerinden dolayı ihlal edilmemesinin ve bunun yaptırımlarının hukukî temellerinin sağlanmasının gerektiği açıktır. Anayasa’nın 24’üncü maddesine, Devlet, ancak dinî inancı sebebiyle tercih ettiği kılık ve kıyafetini hiçbir surette engellememek şartıyla gerekli tedbirleri alabilir.” fıkrasının; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na “Aynı Cinsiyetteki Kişiler” alt başlığıyla 129A maddesi olarak “Aynı cinsiyetteki kişiler evlenemez. Aynı cinsiyette iki kişinin yapmış olduğu evlenme yoklukla maluldür. Kişinin herhangi bir ülkenin hukuk düzeni veya kanunlarına dayalı olarak aynı cinsiyetten evlenmesi, Türkiye’de geçerli bir evlilik sayılmayacaktır.” Maddesinin eklenmesi hususlarında hukukî düzenleme yapılmasını arz ve talep ederim.” ifadeleri yer aldı. (25 Nisan)
- İkinci Abdülhamit’in torunu Kayıhan Osmanoğlu, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda “Kemalizm bu memleketin evladına, LGBT türevlerini bela etti!” dedi. (26 Nisan)
- İbni Sina Kadim Şifa Vakfı'nın kurucusu ve yazar olduğunu iddia eden bir şahıs, Bursa Emir Sultan camisinde evliyaların mesajlarını aktardığını iddia ederek türbe ziyaretinde bir kadınlara seslendi. Şahıs, “Evliyaların mesajı vardı. Bir aracıdan bir iki cümle dinlemeniz icap ediyordu. Şimdi kapat gözlerini. Ve onlara akıtılan, aktarılan güzellikler dillensin. Bu sohbetin, bu muhabbetin bu buluşmanın bilgisi, bilgeliği nedir? Kalbin direnişin, gönlünüzü açın.” ifadelerini kullandı. Sayfa 16 isimli Bursa yerel haber sitesindeki bilgilere göre bireysel seans adı altında 129 bin lira talep eden Ünal Güner isimli şahıs, topladığı paraları kendi kurduğu ve başkanı olduğu İbni Sina Kadim Şifa Vakfı'na bağışladığını ifade ediyor. Güner, Emir Sultan ziyaretini sosyal medyasında şu ifadelerle paylaştı; “Evliyaların mesajı var... Bursa, yalnızca bir şehir değil; kalpten kalbe akan bir sırdır. Emir Sultan Hazretleri'nin hikmetiyle, Üftade Hazretleri'nin irfanıyla yoğrulmuş topraklarda duyulan bir çağrı var. Bu çağrı; hatırlamak isteyenlere, yolda olanlara, gönül gözüyle bakanlara… Bir ses yankılanıyor geçmişten bugüne: “Kendini bil, kendini bul.” Kalbini dinle, çünkü orada yankılanan ses yalnızca senin değil, tüm hakikat arayışının yansımasıdır. "Buradaki bu türbeler gelin buraya tapının diye değil, onların mesajını alın diye. Onlar aktarırken gönülleri titredi…Onun için hala içimizi titretiyorlar. Selam olsun, Emir Sultan’a…” (27 Nisan)
- Bir süre önce Akit TV’de programa katılan, İkinci Abdülhamit’in torunu Kayıhan Osmanoğlu, sosyal medya hesabında Çanakkale Zafer ile ilgili konuşmasını paylaştı. Programda, Çanakkale Savaşı'nda ikinci Abdülhamit'in büyük bir mücadele verdiğini öne süren Kayıhan Osmanoğlu, “Çanakkale Zaferi'nin asıl sahibi Sultan Abdülhamit Han'dır” dedi. (27 Nisan)
- Siyasi iktidara yakınlığıyla bilinen Akit TV’de programa katılan, İkinci Abdülhamit’in torunu Kayıhan Osmanoğlu, siyasete gireceğinin sinyalini verdi. Osmanoğlu “Hedefimiz belli Devlet-i Aliye’nin, padişahların öz be öz torunu olarak, hizmet, tamamen hizmet. Yani efendim ben hemen soyunacağım Cumhurbaşkanlığına, hayır. Benim milletvekillerine şöyle bir çağrım olacak. Madem ki yemin edeceğiz. Madem ki bazı milletvekillerimiz batıya hayran besliyor ya, şunun olmasını düşünüyorum. Ben bugün milletvekili olurum. Ama olmam için de cebimdeki Kuran-ı Kerimi çıkarıp masaya koyacağım ve Kuran-ı Kerim üzerine yemin edeceğim. Ben bugün itibariyle milletvekili adayıyım.” dedi. (28 Nisan)
- Siyasi iktidara yakınlığıyla bilinen laiklik ve Cumhuriyet karşıtı Eğitim Bir Sen’in Genel Sekreteri Talat Yavuz sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda “Zorunlu eğitimi tartışalım. Darbe ürünü sekiz yıllık kesintisiz eğitimi değiştirirken, gelmesi muhtemel direnci kırmak adına, “sizin silah zoruyla getirdiğiniz sekiz yıllık kesintisiz eğitimi kesintili hale getiriyoruz ancak zorunlu eğitimi de on iki yıla çıkarıyoruz.” diyerek yapılan ve çok da tarışılmayan bir adım bizi bugün uçurumun kenarına getirmiştir. Mevcut haliyle on iki yıllık zorunlu eğitim ve herkese üniversite fikri: Mesleğe yönlendirmiyor, akademik başarıyı önde tutuyor ve gençlerimizin hayata atılmalarını ve aile kurmalarını geciktiriyor. Erken evlenmeyi, aile kurmayı ve çocuk sahibi olmayı, neredeyse ayıplanacak bir durum gibi gören batıyı yüceltiyor. On iki yıllık zorunlu eğitimin, eğitim doğruları ile tespit ettiğimiz olumsuzluklarını; beraberinde yürütülen batılı hayat tarzını yüceltme, sapkın evlilikleri yasal hale getirme, az çocuklu ailenin çağdaş çok çocuklu ailenin ilkel aile olduğu algısı gibi diğer etkenlerle beraber düşündüğümüzde tablo daha da ağırlaşıyor. Aile yılı ilan ettiğimiz bir yılda zorunlu eğitim süresi başta olmak üzere eğitimi, içeriğinden özelikle son dördü yani lise kısmını gecikmeden yeniden dizayn etmeliyiz.” ifadelerini kullandı. (28 Nisan)
CEMAAT-TARİKAT VE BAĞLANTILI YAPILAR
- Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı Peygamber Sevdalıları Vakfı, Şırnak, Batman, Gaziantep, Diyarbakır, İstanbul, Adana ve Van gibi iller ve ilçelerinde meydan ve caddelerde “Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama Mevlidi Nebi” adı altında miting ve etkinlikler düzenledi. Mitinglerde tevhit ve şeriat bayrakları açıldı. Cizre’de yapılan mitingde terör örgütü liderliğini yaptığı sırada Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın sukiast talimatını veren “Melle Mizgin'” kod adlı Mehmet Beşir Varol konuşma yaptı. Varol konuşmasında “Türkler eskiden cahil, mazlum ve göçebe bir kavim idi. Osman Gazi gibileri İslam bayrağını dalgalandırdıkları zaman, cihat sancağını dalgalandırdıkları ve Allah’ın dinine sahip çıktıkları zaman Allah onları büyüttü. 600 yıl dünyaya hükmettiler. Ne zaman ki Allah’ın sağlam kulpunu bıraktılar, kendi gibi olan insanların peşine takıldılar ve kendi yularını cahillerin, Avrupalıların ve emperyalistlerin eline verdiler işte o zaman gerilediler. Hatta öyle bir gerilediler ki tarihten bile yok oldular. Kürtler de eskiden cahil bir kavimdi. İslam'dan önce birçok şeyden yoksundu. Diğer insanlar onları kendi menfeatleri için istismar ediyorlardı. Rumlar, Bizans ve Persler onları kendi menfeatleri için istismar ediyorlardı. Ama Selahaddin Eyyubi gibileri, İslam'ın ve cihadın bayrağını taşıdı, emperyalist ve zalimlerin karşısında mücadele ettiler. Allah onları o kadar yükseltti ki dünyanın büyüğü oldular. Eyyubi devletini kurdular, ve emperyalistlerin bütün emellerini boşa çıkardılar. Mazlum ve mustazafları müdafaaa ettiler. Ama onlar da ne zaman ki Allah'ın dininden uzaklaştılar esir oldular, geri kaldılar. Bizler ne zaman ki İslama sarılmışsak kazanmışız. Şeyhlerimiz, ağalarımız, imamlarımız ve bilginlerimiz kendi kavimlerine sahip çıksınlar. Kendi kavimlerinin serseri, zalim ve bozguncuların ellerine düşmelerine izin vermesinler. Allah bunun hesabını onlardan sorar. Çünkü onlar bu halkın çobanları ve sahipleridirler.” dedi. Varol, Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı, merkezi Diyarbakır’da bulunan ve Alimler ve Medreseler Birliği (İttihad-ul Ulema) adıyla faaliyet yürüten örgütün genel başkan yardımcılığını sürdürüyor. (6 Nisan)
- Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı olduğu bilinen Umut Kervanı isimli yapı Şırnak Cizre’de “Gazze’ye yardım” adı altında çocukların harçlıklarını topladı. (9 Nisan)
- ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ile şeriat ilkelerine göre perakende, kurumsal ve yatırım bankacılığı yürüten ve Bahreyn merkezli Albaraka Türk arasında “ÖNDER-Albaraka Eğitim İş Birliği” protokolü imzalandı. ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre “Yapılan iş birliği ile ÖNDER’in gençler için yürüttüğü Türkiye’nin Önderleri, Kılavuz Gemisi, Finans Genç, Hukuk Genç, Tekno Genç, Şampiyonlar Turnede, Mars Girişim Projesi gibi önemli projelerine destek sağlanacak. İş birliği aynı zamanda gençler için sürdürülen yurt ve burs çalışmalarına da katkı sunacak. Albaraka Türk’ün müşterileri kurum üzerinden ÖNDER’e bağışta bulunabilecek. Kredi kartlarında biriken world puanlar da bağış olarak derneğe iletilecek. Öte yandan protokol, ÖNDER üyelerine kredi kartı, finansman, üyelere özel fırsatlar ve kampanyalar noktasında bazı avantajlar sağlayacak.” (10 Nisan)
- Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı olduğu bilinen Peygamber Sevdalıları tarafından Bingöl Karlıova’da düzenlenen “Aileye Nebevi Bakış” adı altındaki etkinlikte konuşan Özkan Yaman “Kadınlardan yalnızca dört temel sorumluluk istenmiş: Beş vakit namazını kılmak, orucunu tutmak, iffetini muhafaza etmek ve kocasına itaat etmek. Bunu yapan kadın için 'Cennetin dilediği kapısından girer' müjdesi verilmiş. Kur'an'da 'Erkekler, kadınlar üzerinde kavvamdır' buyruluyor. Nisa Suresi 19. ayette erkeklere hitaben 'Onlarla iyi geçinin' denmesi tesadüf değildir. Çünkü geçinme ve sabretme özelliği, fıtraten erkeklerde daha baskındır.” dedi. Etkinlik Karlıova Ulu Camii konferans salonunda düzenlendi. (13 Nisan)
- Menzil cemaatinde 3 kardeş arasında süren miras kavgası hâlâ çözülemezken, konu Hollanda’da yargı konusu oldu. Şirketin sahibi olan kardeşlerden Mübarek Elhüseyni konuyla ilgili Hollanda’nın resmi arabulucu makamlarına verdiği savunmasında; “Ben bir iş adamı olarak, kendi kişisel servetimle bu yerleri satın aldım. Herhangi bir dini yapıyla alakası yoktur” dediği öğrenildi. Cumhuriyet Gazetesi’nden Aytunç Ürkmez’in haberine göre gazetenin Ocak ayındaki haberinde “Demokratik Gençlik Vakfı (Stichting Democratische Jongeren)” adıyla faaliyet yürüten dergâha 28 Haziran 2024’te Hollanda’nın Twente bölgesindeki Overijssel kentinde bulunan Haaksbergen kasabası merkezli ve emlak sektöründe faaliyet yürüten “Vastgoed Erol B.V.” (Elhüseyni ailesinin önceki soy ismi Erol’du) adlı bir şirketten geçmiş kira ödemelerinin taahhüt edilmesine yönelik bir mektup gönderildiği ve dergah üyelerinden toplamda söz konusu şirkete 35 bin avro, yani 1 milyon 315 bin TL kira alındığı yer aldı. Haberde söz konusu şirketin de Semerkand grubuna ait olan “Semerşah Europa Şirketler Grubu”na bağlı olduğu, vakıf binasının tapusunun cemaat içindeki “Gucdevan Grubu”nun elebaşısı Mübarek Elhüseyni’ye ait olduğu kaydedildi. Mübarek Elhüseyni Hollanda’daki resmi arabulucu makamlara konuyla ilgili verdiği savunmasında söz konusu binaların “şahsi mal varlığı” olduğunu söyledi. Babası Abdulbaki Elhüseyni’nin binalarla ilgili hiçbir ilgisinin olmadığını belirten Mübarek Elhüseyni; “Ben bir iş adamı olarak, kendi kişisel servetimle bu yerleri satın aldım. Evet, bu taşınmazlar dini vakıflara kiralanmış olabilir; fakat tamamen şahsi paramla edinilmiştir. Herhangi bir dini yapıyla alakası yoktur” dedi. (13 Nisan)
- Cihatçı örgütlerle bağlantılı olduğu bilinen islamcı vakıf İHH, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın da çağrısıyla Eskişehir’de “Gazze Ölüyor, Ayağa Kalk” adıyla yürüyüş düzenledi. Reşadiye Camisinde başlayan yürüyüşün ardından Ulus Anıtı’nda yapılan eylemde “cenk, cihat, şehadet” sloganları atıldı, tekbirler getirildi. İHH Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Şirin Aslan tarafından okunan bildiride “Suriye’de Esed düştü, devrim kazandı! Halk hazır! Hep birlikte Mehmetçik olacak Aksa’ya yürüyeceğiz! Açılsın kapılar! Hepimiz Mehmetçik Hepimiz Aksa’ya!” ifadeleri yer aldı. Yürüyüşe BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AKP Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak katıldı. (13 Nisan)
- Saadet Partisiyle bağlantılı olan Anadolu Gençlik Derneği, İstanbul’da “Mehmetçik Gazze’ye” pankartı astı. (14 Nisan)
- İstanbul'da meydana gelen deprem sırasında bir medresenin görüntüleri ortaya çıktı. Sarsıntı anında içeride bulunan kişilerin, korkuyla birlikte secdeye kapandıkları güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. (23 Nisan)
- AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın mütevelli heyetinde olduğu TÜGVA’nın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Diyarbakır’da düzenlediği etkinlikte çocuklara şeriat bayrağı taşıttırıldı, namaz kıldırılırken Gazzeli akranlarını anlamaları gerekçesiyle yapay kan sürüldü ve kafaları, elleri sargıya alındı. Cumhuriyet Gazetesinden Aytunç Ürkmez’in haberine göre TÜGVA, Diyarbakır’da gerici etkinlikleriyle bilinen ve “İslam’la Diriliş, Gençlikle Yükseliş” sloganıyla eylemlerini yapan Davet ve Gençlik Merkezi’yle Diyarbakırlı ilkokul ve ortaokul çağındaki çocukları Filistin’in Gazze kenti için yürüttü. İki gerici yapı kortejin önünde yapay kan sürülüp sargı sarılan çocukların ellerine “23 Nisan ulusal sessizlik, Diyarbakırlı çocuklar Gazzeli kardeşlerinin yanında” yazılı pankart taşıttı. Çocuklara tekbir çektirip, Filistin Bayrağı ile şeriat bayrağı taşıttırılırken, “Hamas’a selam, direnişe devam” sloganları attırılırdı. İkindi vakti Diyarbakır’ın tarihi Kurşunlu Camisi’nde namaz kıldırılan çocuklara basın açıklaması okutturuldu. (25 Nisan)
- Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı İdeal Eğitim Vakfı, Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesinde bulunan öğretmenevi konferans salonunda “Çocuk eğitiminde ailenin rolü” başlıklı seminer düzenledi. Vakıf bünyesindeki İkra Çocuk Kültür Merkezindeki bir çocuğun Kuran tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan vakfın Genel Başkan Yardımcısı Davut Yazgil “Bizler Kur'an ve sünnet çizgisinde bir müfredat arıyorduk. Bu vesile ile bu bizim için bir öncülük oldu ve bir AR-GE çalışması yaptık. Eğitimci arkadaşlardan Kur'an ve sünnet çizgisinde 4-6 yaş eğitimi ile ilgili bir müfredatın hazırlanmasını talep ettik. Bir komisyon olarak müfredatımızı oluşturmaya başladık. 4-6 yaş grubuyla ilgili hatta biz bu yaş kategorisini 3 yaşa kadar indirdik ve bir müfredat oluşturduk.” dedi. Çocuklara "Selahaddin Oldum" ilahisi gösterisi yaptırılan etkinlikte konuşan Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Ebuzer Dalga “Okul öncesi dönemde çocuğun yaşam tarzı, adeta çocuğun şahsiyetinin çekirdeğini oluşturmaktadır. Çocuğun ilk yıllarında, fıtratına uygun olmayan birkaç zorlayıcı durum, arkadaşlık ilişkilerini ve sosyal becerilerin kazanımını ciddi bir şekilde tehdit eder.” Diyerek okul öncesi dönemde İslami eğitimin önemli olduğunu söyledi. Dalga “Kur'an'a göre anne-baba; yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından kendisini ve ailesini kurtaran kişidir. Hadise göre ise, hakkı tam manasıyla ödenemeyen bir hazinedir. Sistemli bir İslami eğitim özellikle erken çocuklukta zorunluluk haline gelmiştir. Çocuklara sürekli dindar ve ahlaklı olmayı öğütlemek yerine davranışlarla örnek olmak ve bunu desteklemek gerekir. Çocukların ilk çocukluk döneminde Allah ile kurdukları ilişkiler, bütün hayatlarını etkileyebilmektedir. Bu dönem İslami açıdan da kritik dönemdir. Dinle ilgili soruların oldukça yoğun olarak yaşandığı ilk çocukluk dönemidir.” dedi. Program, çocuklara okutulan dua ile sonlandı. (26 Nisan)
- Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın İstanbul Bağcılar Meydanında düzenlediği “Mevlid-I Nebi” etkinliğinde konuşan vakfın onursal başkanı Mehmet Göktaş, “Buradan bütün ulemaya, yöneticilere ve özellikle bu ülkede İslam adına söz söyleme hakkına sahip olan seydalara, alimlere sesleniyorum; eğer Allah'ı razı etmek istiyorsak, eğer Resulünün ruhunu şad etmek istiyorsak, eğer gerçekten Gazze'nin kurtuluşu adına ciddi bir adım atmak istiyorsak derhal halife seçilmelidir. Müslümanlar artık halifesini seçmelidir.” diyerek hilafet çağrısı yaptı. Göktaş konuşmasında “En azından yüz yıldır yetim kaldığımız yetmez mi? Halifesiz kaldığımız, öksüz kaldığımız, süründüğümüz, parçalandığımız, bölündüğümüz yetmez mi? Onun için derhal, en kısa zamanda Müslümanlar halifelerini seçmelidir. En kısa zamanda bunun için çalışmalar başlatılmalıdır. Hilafet çalışmaları başlamalıdır. Müslümanların böyle parça parça olmasının, yetimliğinin, kimsesizliğinin, çaresizliğinin sebebi inanınız ki halifesiz olmasıdır. Başlarında bir halifenin olmamasıdır. Onun için derhal bu yola başvurmalıdır. En kısa zamanda; hocalarımıza, diyanete, Seydalarımıza, teorisyenlerimize, İslam adına yazıp çizen konuşan herkese sesleniyorum, birinci derdimiz halife olmalıdır. Ahlaksızlıklar, sapkınlıklar... Görüyorsunuz ülkenin dört bir yanında öylesine İslam'ı ve Müslümanları lekeleyip kirletmek için... Onun için bizim de bir mücadelemiz var. Siyonizme karşı mücadelemiz olduğu gibi iğrençliklere ve sapkınlıklara karşı da ciddi bir mücadelemiz var. Eğer işin ucunu bırakırsak bu cepheyi yani ahlak cephesini boş bırakırsak... Dikkat edin kardeşlerim Putin'in bile ettiği ve memleketine sokmadığı o sapkınlıklar, LGBT'cileri bu aziz millete layık görmeye çalışıyorlar. İstanbul'u, Diyarbakır'ı ve dahi başka yerleri kirletmek istiyorlar. Ama Allah'ın izniyle karşılarında Muhammedi dirilişi, Selahattin Eyyubi'nin evlatlarını, Fatih'in evlatlarını bulacaklar.” ifadelerini kullandı. (27 Nisan)
- Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın İstanbul Bağcılar Meydanında düzenlediği “Mevlid-I Nebi” etkinliğinde konuşan Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım, “Artık insanlık her şeyi denedi, denenmeyen tek bir sistem kaldı o da Allah'ın sistemi, Şeriat-ı Muhammediye'dir. O sistemden başka hiçbir sistem bu insanlığa huzur ve saadet getirmeyecektir. Öyleyse eğer öğreneceğiz Allah'ın kitabını, öğreneceğiz peygamberin sünnetini, öğreneceğiz sahabenin örnekliğini ve bütün bir dünyaya bunu göstereceğiz. Ey Selahattin'in torunları, Nurettin Zengi'nin çocukları! Size bu kardeşiniz son söz olarak şunu söylüyor: Hiçbir şekilde tembelliğe yer yok, rehavete yer yok. Yakın bir zamanda -bakın göreceksiniz- Allah'ın izniyle yakın bir zamanda tekbirlerle Mescid-i Aksa'ya gireceğiz ve orada biz fetih namazını Allah'ın izniyle kılacağız.” dedi. Muhammed Emin Yıldırım’ın İhvan (Müslüman Kardeşler) hareketiyle bağlantısı biliniyor. (27 Nisan)
- Yunus Emre Vakfı'nda milyonlarca dolar yolsuzluk yapan başkan Şeref Ateş'in 1458 banka hesabı olduğu ortaya çıktı. Vakfın yönetiminde AKP’li Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Bakanı Mahinur Göktaş’ın eşi Rahmi Göktaş ve MHP’li Semih Yalçın’ın oğlu Abdullah Yalçın bulunuyordu. (29 Nisan)
- İstanbul Beşiktaş’ta bir motokurye ile lüks araç sürücüsü arasında, araçtaki çakar sistemi nedeniyle yaşanan tartışma sonucunda sürücünün "tahsisli araç" dediği lüks otomobilin Menzil cemaati "şeyh"i tarafından kullanıldığı ortaya çıktı. Usulsüz çakarlı araçla emniyet şeridini kullanarak ilerleyen sözkonusu aracın Menzil cemaatinin "şeyh"lerinden Fettah Erol'un kullandığı ortaya çıktı Mercedes marka, 34 GH 1525 plakalı sözkonusu araç, cemaatin Adıyaman'da merkezi bulunan Menzil köyünde, Erol ve cemaatin diğer ileri gelenlerini taşırken de görülmüştü. (30 Nisan)
- Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı-Platformu, İslamlık elçisinin doğumu nedeniyle düzenlediği mitinglerde Mısır merkezli Müslüman Kardeşler Örgütü üyelerini de konuşturdu. Cumhuriyet Gazetesi’nden Aytunç Ürkmez’in haberine göre Hizbullah terör örgütünün Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yapılanması olarak bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı- Platformu’nun (PSP) İslamlık elçisinin doğumu nedeniyle “Direniş Önderi Hz. Muhammed” sloganıyla 27 Nisan’da İstanbul ve Adana’da miting düzenledi. Mitingte Hizbullah terör örgütünün propaganda yayını “İnzar Dergisi”nin yazarlarından Mehmet Göktaş gibi gerici isimler yer aldı. Gerici isimlerin yanında; PSP’nin etkinlikleriyle Mısır merkezli selefi-cihatçı Müslüman Kardeşler Örgütü (MKÖ) üyelerine de mitinglerde konuşma izni verildi. (30 Nisan)
Laiklik Meclisi İzleme Merkezi, 15 Ağustos 2025